| Çünkü eğer öyleysen senin için yapacak çok iş var. | Open Subtitles | لأن إذا كان لك قرعة بالكامل للتجارة أكثر لك هناك |
| Çünkü eğer babam kanımda siyah kanı olduğunu farkederse, olay balistiğe gidecek. | Open Subtitles | لأن إذا يَكتشفُ أَبَّي بأنّني عِنْدي دمُّ أسودُ فيّ، هو سَيَذْهبُ باليستي. |
| Çünkü eğer dediğin buysa bu beni çok mutlu ederdi. | Open Subtitles | لأن إذا كان هذا قولك ، هذا سيجعلني سعيد للغاية |
| Aslında böcekler olmadan bu odada bulunuyor olmazdık. Çünkü eğer böcekler tükenirse biz de kısa sürede yok oluruz. | TED | وفي الحقيقة، بدون حشرات، لن نكن متواجدون هنا في هذه الغرفة. لأن إذا ماتوا الحشرات نسوف نموت نحن أيضاً في الحال. |
| Çünkü eğer şehriniz araba için tasarlanmışsa, onların birbirlerine çarpıştırmakta iyidir. | TED | لأن إذا تم تصميم مدينتك حول السيارات، إنها حقاً جيدة في تحطيمهم في بعضهم البعض. |
| Çünkü eğer onu patlatırsan, günahlarını itiraf etmek için 60 saniyen olacak. | Open Subtitles | لأن إذا دعتها تذهب فأنت لديك 60 ثانية, لتضعهم فى القائمة |
| Hayırı cevap kabul etme, Çünkü eğer hayırı cevap kabul etmezsen, zamanla cevap evete dönüşür. | Open Subtitles | ولا تجعل الإجابة هي الرفض، لأن إذا كانت إجابتك الرفض، في النهاية، ستكون الأجابة القبول. |
| Sana bunu soruyorum çünkü... eğer mahkeme olursa bu soru sorulacak, ve ben buna cevap isteyeceğim. | Open Subtitles | أنا أسألك عن هذا لأن إذا هذا ذهب إلى المحكمة هؤلاء المستوجبون سيصعدون و سأريد جواباً |
| Çünkü eğer kalıpları bulabilirsek tüm operasyonu durdurabiliriz. | Open Subtitles | .لأن إذا وجدنا الصفائح، يمكننا أن نوقف كامل العملية |
| Çünkü eğer kalıpları bulabilirsek tüm operasyonu durdurabiliriz. | Open Subtitles | .لأن إذا وجدنا الصفائح، يمكننا أن نوقف كامل العملية |
| Çünkü eğer Leo başaramazsa ne yapacağımızı bulmalıyız. | Open Subtitles | لأن إذا الأسدِ لا يَنْجحُ، نحن سَيكونُ عِنْدَنا للفَهْم بإِنَّنا سَنَعمَلُ. |
| çünkü... eğer masör kız güzel değilse, boşuna gitmişsin. | Open Subtitles | لأن إذا كانت قبيحة فلم يكن هذا يستحق ماجرى |
| çünkü... eğer masör kız güzel değilse, boşuna gitmişsin. | Open Subtitles | لأن إذا كانت قبيحة فلم يكن هذا يستحق ماجرى |
| Anladığınızı umuyorum, Çünkü eğer bildiğiniz bir şey varsa | Open Subtitles | أتمنّى حقا بأنّك تعمل، لأن إذا أنت تعرف شيء |
| Çünkü eğer bunu söylemezsem, içimde büyüyecek. | Open Subtitles | لأن إذا لم أفعل سيبقي هذا يُضايقنى في داخلي |
| Haklısın, Çünkü eğer bu canlılar yeniyse, ve onları tanımlayabilirsem, bütün canlı türüne ben isim verebilirim. | Open Subtitles | أنتِ على حق، لأن إذا كانوا جدّد وأنا تعرفت إليهم سآخذ شرف إعطاء أسم للفصيلة بأكملها |
| Çünkü eğer birileri bu ofisin başkanın arzu ve politikalarına ters düşen bu düzeltmeyle bir alakası olduğunu düşünürse, bu tamamen yanlış olur. | Open Subtitles | لأن إذا أي واحد إعتقدَ أن هذا المكتبِ كَانَ عِنْدَهُ أيّة علاقة بذلك التعديلِ، الذي صارَ ضدّ رغبات وسياسة الرئيسِ، |
| Çünkü eğer böyle olursa, inan bana evlat seni mahvedecek. | Open Subtitles | لأن إذا ذلك يَحْدثُ، أَعِدُ أنت، إبن، هو سَيُحطّمُك |
| Çünkü eğer bilmiyorsan, bana iş çıkarırsın. | Open Subtitles | لأن إذا أنت لا، هو شغلُي على الخَطِّ. |
| Çünkü eğer küçük olsaydı... " bilirsiniz, mikroskobik " | Open Subtitles | لأن إذا كان صغير جداً تعرف, مجهري |
| çünkü ikisini kıyaslarsan Tesla bir nevi akıllara yer etmiş durumda bu sıralar ama gerçekte dünyayı kim değiştirdi? | TED | لأن إذا قارنت بين الإثنين ، تيسلا يملك العقلية المقاربة لأيامنا هذه ، ولكن من غير العالم فعلياَ ؟ |