| çünkü hayatın bir amacı olmalıdır, yarısı yenmiş donmuş bir pizzası değil. | Open Subtitles | لأن الحياة من المفترض أن تصل إلى نقطة ما، وليس إلى نصف قطعة بيتزا مجمدة. |
| Bu hayatta alınamayacak kadar riskli bir durum çünkü hayatın kendisi bir risk. | Open Subtitles | من خطورة الحياة أن تتجنب المخاطر لأن الحياة هي نفسها مخاطرة |
| Pekala, bir bakalım. Ölmek istiyorum, çünkü hayat benim için... Şu haliyle... | Open Subtitles | في الحقيقة، أريد أن أموت لأن الحياة بالنسبة لي لا تستحق العيش |
| Kanser ölüm demektir Noah, artık uyanman gerek... çünkü hayat etrafında olup bitiyor. | Open Subtitles | السرطان يعني الموت نوح، كم تحتاج للاستيقاظ، لأن الحياة تجري في كل مكان |
| Olağanüstü güzellikte bir hayat geçirmesi dileğiyle. | Open Subtitles | لأن الحياة جميلة جدًا |
| çünkü yaşam, "şeylerle" pek de meşgul olmuyor; Doğada kendi sistemlerinden ayrılmış hiçbir şey yoktur. | TED | لأن الحياة لا تتعامل فعلياً مع أشياء؛ لأنه لا توجد أشياء في عالم الطبيعة منفصلة عن النظام الذي تنتمي إليه. |
| Bu gerçekten de çok üzücü çünkü hayat kısa. | Open Subtitles | و هذا في الحقيقة شيء محزن لأن الحياة قصيرة |
| Bir şey söylemek istiyorum yaşam hakkında, çünkü sorgulanmamış yaşam... | Open Subtitles | أتعرف أنا اريد شيئا أن أقول شيئا .. حول الحياة .. لأن الحياة غير معلومة |
| Hayaller yok olur, çünkü gerçek hayatın içindesin | Open Subtitles | الأحلام تدفن لأن الحياة.. |
| çünkü hayatın kendisi umutsuz. Birkaç kısa mutluluk anı büyük kayıplar ve acıyla bastırılıyor. | Open Subtitles | لأن الحياة بائسة بعض لحظات زائلة من السعادة |
| Şimdi ailemin yanına eve gideceğim, çünkü hayatın kısa olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | سأعود لرؤية عائلتي، لأن الحياة قصيرة |
| Ona, bugün ve her gün yanında oturmaktan mutlu olacağını çünkü hayatın kısa olduğunu ve kimsenin otobüste yalnız gitmeyi hak etmediğini söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنك ستودّ الجلوس ،بقربها اليوم و كل يوم لأن الحياة قصيرّة و لا أحد .يستحق ركوبّ الحافلة لوحده .أريد من هذا أن يتوقف |
| Çünkü, hayatın bunu seni için seçti. | Open Subtitles | لأن الحياة قد إختارتك لها |
| çünkü hayatın ta kendisi gibi, değil mi? | Open Subtitles | لأن الحياة هكذا، صحيح؟ |
| Büyükannem ve büyükbabam, bana, çocuklarımızın çok fazla oyun oynamasına izin vermemiz gerektiğini öğretti. çünkü hayat ciddi, ve bizim de onları hayatın ciddiyetine hazırlamamız lazım. | TED | لقد قيل لي أنه يجب أن لا نترك أطفالنا يلعبون كثيرا، لأن الحياة جديّة ويجب علينا تدريبهم على جديّة الحياة. |
| Eğer olaylar hareketsiz kalırsa, hikayeler ölür, çünkü hayat hiçbir zaman hareketsiz değildir. | TED | إن ظلت الأمور ثابتة، تموت القصص، لأن الحياة ليست أبدا ثابتة. |
| Olağanüstü güzellikte bir hayat geçirmesi dileğiyle. | Open Subtitles | لأن الحياة جميلة جدًا |
| Bu kolay değil çünkü yaşam periyodik tablodaki elemetlerin sadece bir alt kümesini kullanıyor. | TED | أنه ليس سهلاً، لأن الحياة تستخدم فقط جزءاً من عناصر الجدول الدوري. |
| çünkü yaşam, tıpkı yıldızlar, gezegenler ve galaksiler gibi düzenden düzensizliğe giden uzun yolda sadece birer geçici yapılardır. | Open Subtitles | لأن الحياة مثلها مثل النجوم والكواكب والمجرات ما هي الا ابنية مؤقتة على ذلك الطريق الطويل من النظام الى اللانظام |
| çünkü hayat kısa ve tüm ihtişamıyla yerle bir olan bu dünyada, kişinin kendi dehasını, kendi cazibesini, kendi şüpheli ahlakını paylaşan biriyle tanışması çok ama çok güç. | Open Subtitles | لأن الحياة قصيرة جداً، ومن النادر جداً أن يقابل المرء وأن يجد شخصاً يشاركه ذكاءه وسحره، وقانونه الأخلاقي المريب في عالم فاشل بشكل مهيب. |
| Bir şey söylemek istiyorum yaşam hakkında, çünkü sorgulanmamış yaşam... | Open Subtitles | ... أناارىشيئا حول الحياة .. لأن الحياة غير معلومة |
| Hayaller yok olur, çünkü gerçek hayatın içindesin | Open Subtitles | الأحلام دفن لأن الحياة |