Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, Çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. | TED | وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون. |
Çünkü insanlar kan ve vücut sıvılarından doğabilecek tehlikelerin farkında değiller. | Open Subtitles | لأن الناس لا يعرفون الأمور التي يجب أن تكون أثناء إزالة الدماء و الأشلاء |
Çünkü insanlar bu adamların değerini bilmiyor. | Open Subtitles | تعرف , نحن يجب ان نعمل شيءً بخصوص هذا لأن لأن الناس لا يظهرون تقديرهم لهؤلاء الناس 62 00: 01: |
Kadınların yaptığı resimler ciddiye alınmadığı için adımı kullanmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نستخدم أسمي. لأن الناس لا يهتمون بلوحات النساء |
Evet. Kadınların yaptığı resimler ciddiye alınmadığı için adımı kullanmıyoruz. | Open Subtitles | أجل، لا أوقع باسمي لأن الناس لا تقتنع بفكرة فنّ المرأة حقًا |
Çünkü insanlar asla nefret ettikleri insanlar hakkında yalan söylemezler. | Open Subtitles | لأن الناس لا يكذبون ابدا بشأن الناس الذين يكرهونهم |
Ama bunun senin fikrini değiştireceğini sanmıyorum Çünkü insanlar değişmez. | Open Subtitles | لكنني لا اظن ان ذلك سيغير رأيك لأن الناس لا يتغيروا |
Doğru Çünkü insanlar halk içinde seks yapmıyor. | Open Subtitles | صحيح، لأن الناس لا تمارس الجنس في الأماكن العامة. |
Çünkü insanlar patronları tarafından ele verilmeyi sevmezler. | Open Subtitles | لأن الناس لا يُحبون أن يشيّ بهم أي أحد بهم لرؤسائهم هذا هو السبب |
Çünkü insanlar değişmiyor. | Open Subtitles | ونحن مازلنا نقوم بنفس الإختيارات لأن الناس لا يستطيعون التغيير |
Başından beri bizimle oynuyor ve hâlâ hayatta Çünkü insanlar bu büyüklükteki bir adada ortadan yok olmazlar. | Open Subtitles | كان يلعب بنا منذ البدايه. وهو لا يزال على قيد الحياة. لأن الناس لا يختفون ليس على جزيره بهذا الحجم. |
Çünkü insanlar kendilerine içemeyeceklerinin söylenmesini sevmiyor. | Open Subtitles | لأن الناس لا يريدون أن يتم إخبارهم أنه لا يمكنهم الشرب |
O şöyle der, bir yalanı yeterince tekrar ederseniz, insanlar onun gerçek olduğunu düşünür ve yalan ne kadar büyükse o kadar iyi, Çünkü insanlar böyle büyük bir şeyin yalan olacağını düşünmeyeceklerdir. | TED | قال قوله المشهور بأنك إن كررت الكذبة بما يكفي، فسيعتقد الناس بأنها الحقيقة، وكلما كانت الكذبة أكبر، كانت أفضل. لأن الناس لا يرغبون حتى التفكير بإن كبيراً جداً يمكن أن يكون كذبة. |
ancak çok azı bunu içmek için yapıyor, Çünkü insanlar bir kez tuvaletlerinden geçen suyun musluklarından akması düşüncesini sevmiyorlar. | TED | ولكن القليل منها يستخدمها لأغراض الشرب، غالبا لأن الناس لا يحبذون فكرة أن المياه التي كانت في مراحيضهم تذهب إلى حنفياتهم. |
Bu o kadar kolay bir şey değil Çünkü insanlar gerçeği bilmek istemezler." Ben de dedim ki: "Dalga mı geçiyorsun? | Open Subtitles | وهذا ليس بالأمر السهل لأن الناس لا تريد معرفة الحقيقة فقلت"أنت تمزح"؟ ما الذي أعرفه عن الحقيقة؟ |
Çünkü insanlar DA ofisinde... | Open Subtitles | جيد لأن الناس لا يريدون أن يفقدوا الثقة |
Çünkü insanlar bazen beni göremiyor. | Open Subtitles | لأن الناس لا يستطيعون رؤيتى فى بعض الأحيان . |