| Çünkü her iki günde bir banyonun yerlerini silmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | لأن كما يبدو لي أأخذ الممسحة لأرضية ذلك الحمام كل يومان |
| Evet öyle. Çünkü canım o kadar sıkılıyorki siz şekerlemenizi yaparken. | Open Subtitles | لأن كما تعلم أنا أشعر بالوحدة عندما تكون بقيلولة. |
| Çünkü başka bir fırsatın olmayabilir. | Open Subtitles | لأن كما تعرف لربما لن تتمكن من حصولك على فرصه أخرى |
| Bizim gibi çocuklarınızı serbest ve başıboş bırakın Çünkü eski bir özdeyiş şöyle söyler: | Open Subtitles | ..كن مثلنا، دع أطفالك يعبثون بحرية :لأن كما يقول المثل القديم |
| Çünkü, bir süredir albümümün üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لأن كما تعلمون أنا أعتني بمظهري هذه الأيام. |
| Çünkü Brad, konuşması kolay biri. | Open Subtitles | لأن,كما تعلم,كم هي سهلة وسلسة المحادثة معه |
| Çünkü, biliyorsun-- seni seven bir ailen var, o sevgiyi burada pek bulamazsın. | Open Subtitles | لأن كما تعلمين والداكِ يحبونك لذا لا داعى أن تحظى بالحب هنا |
| Çünkü aslında motor kullanıyorum da. | Open Subtitles | لأن كما تعلمين , انا بالفعل اقود دراجة نارية |
| - Güzel, güzel, Çünkü tarihi açıdan bakarsak Afro-Amerikan kadınlarla konuşmaya gelince çok kötüyüm. | Open Subtitles | جيد جيد لأن كما تعلم من الزاوية التاريخية لأنني مثل النعناع البري لأتكلم كلام قاسي مع النساء الأفريقيات الأمريكيات |
| Yaşlı olsan bile sorun değil adamım, Çünkü kızlar yaşlı adamları severler. | Open Subtitles | أعني، حتى لو كنت كبيراً، فهذا رائعاً، يا رجل. لأن كما تعلم، الفتيات يحبن الكبار. |
| Her şeyi çabucak halledeceğiz Çünkü daha önce de söylediğim gibi gitmem gereken yerler var. | Open Subtitles | سنحرك الأشياء بسرعة لأن كما قلت من قبل لدي أماكن للتواجد بها |
| Veya, belki de çok utanmışlardır Çünkü anlaşılıyor ki, o kadar mükemmel değillermiş. | Open Subtitles | ، أَو لَرُبَّمَا هم a أحرجَ قليلاً، لأن كما يَظْهرُ، هم لَيسوا مثاليينَ جداً. |
| ...Çünkü, bence Stephen'ı yakaladılar, ama... | Open Subtitles | لأني أظن أنهم قد قاموا بإعتراضنا او شيء من هذا القبيل لأن , كما تعلم أظنأنهمامسكوابستيفن,ولكن... |
| Çünkü gördüğün gibi oğlum... Bana oğlum deme Özür dilerim. | Open Subtitles | لأن كما تعلم يا بني - لا تنادِني ببني - آسف حيال هذا - |
| "Evet." Yazık Çünkü bundan hoşlanacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | "أجل"، هذا سيء، لأن كما تعلمين ظننتُ إنكِ تُريدين هذا، لكن.. |
| Kendi işimden çıkamıyorum maalesef Çünkü gelecekteki ruhumu geçmişteki ruhumla birleştirdim. | Open Subtitles | لو كنت أستطيع فصل نفسي عن جسدي لكني لأسف , لا أستطيع لأن كما هو واضح في وقت ما أثناء الأحداث روحي القديمة اندمجت ورجعت للحياة مع روحي المستقبلية |
| Çünkü senin de dediğin gibi Pazartesi sabahı masamda olup video oyunu oynayacağım ve kimsenin ruhu duymamış olacak. | Open Subtitles | لأن كما اخبرتني مُنذ قليل أن أعود لمكتبي صباح الأثنين... وألعب ألعاب الفيديو وكأن شيئًا لم يكن |
| Bazen tembellik edesimiz geliyor Çünkü. | Open Subtitles | لأن كما تعرف، أحياناً نصبح كسولين |
| Çünkü biliyorsun, kıvranma ve kendinden geçmeye meyilli oluyorum. | Open Subtitles | لأن كما تعلمين ، أحيانًا أنهار وأهتزّ. |
| Ama açıkçası bunu ayırt etmek çok zordu Çünkü dediğim gibi, aşırı alkollüydü. | Open Subtitles | ولكن تحرياً للصدق، كان من الصعب جداً تمييز هذا لأن... كما قلت من قبل، كانت ثملة للغاية |