| Aynı çamurda aynı kanı döktük ve hiç emirlerimi sorgulamadın. | Open Subtitles | نرجع ثلاثون سنة يا جاك الدمّ نفسه ونفس الطين و أنت ما إستجوبت لأوامري أبداً |
| Her zaman kendinizi koruyun, her zaman emirlerimi dinleyin. | Open Subtitles | حسنا , ياساده , تعلمون القاونين حاليا , حماية نفسك طوال الوقت امتثل لأوامري طوال الوقت |
| Yaptığınız herşey, başından sonuna kadar emirlerime aykırıydı. | Open Subtitles | كل مافعلته أنت من البداية وحتى النهاةي كان بالضبط مخالفاً تماماً لأوامري |
| Askerlerimden emirlerime Tanrının emirlerine uydukları gibi uymalarını isterim. | Open Subtitles | أنا أطلب من قواتي الطاعة التامة لأوامري و كأنهم يطيعون فروض الله |
| Emrime cevap vermiyor. Kapatamıyorum. | Open Subtitles | إنها لا تستجيب لأوامري لا أستطيع إغلاقها |
| 1. tüpü hazırlayın. Emrimi bekleyin. | Open Subtitles | أعدّ الأنبوب الأوّل، إستعدّ لأوامري |
| Belki unutmuşsunuzdur, bana cevap verirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، في حال نسيتُم، أنتُم تستجيبونَ لأوامري |
| Adamlarım, talimatlarıma göre kutuları yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد أمن رجالي العبوات طبقاً لأوامري |
| Sen ise emirlerimi yerine getirip kiliseye katılacaksın. | Open Subtitles | ستأخذ التعاليم المقدسة وتنضمّ إلى الكنيسة وفقاً لأوامري. |
| Sadece bir makineysen, neden emirlerimi almak zoruna gidiyor? | Open Subtitles | لمَ صعب عليك أن تخضع لأوامري إذا كنت مجرد آلة ؟ |
| Kendi emirlerimi alıp, burayı tahliye etme vaktim geldi. | Open Subtitles | لذا أظنّه أوان تنفيذي لأوامري وإخلائي المكان. |
| Hipnoz, kesin emirlerime karşı gelerek tanıklardan doğruyu öğrenmek için kullandığın bir şeydir. | Open Subtitles | بل التنويم المغناطيسي هو ما تستخدمه خلافاً لأوامري الصارمة كي تجعل الشهود يعترفون بالحقيقة |
| Beni dinleyeceksin. emirlerime itaat edeceksin. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، تسمعين لي وتخضعين لأوامري |
| Yine emirlerime karşı gelerek kale sınırlarının dışına çıktın. | Open Subtitles | إنّكَ غامرت خارج جدران القلعة ثانيةً بالعصيان لأوامري. |
| Emrime itaat edeceksin! | Open Subtitles | سوف تنصاع لأوامري |
| Kesin Emrime karşı Isabel ile evlendiğini duydum. | Open Subtitles | (والآن اسمع أنه تزوج من (إيزابيل خلافاً لأوامري الواضحة. |
| - Bay Sulu, fazerleri hedefe kilitleyin ve Emrimi bekleyin. | Open Subtitles | سيد (سالو)، وجه "الفيزر" على الهدف و انتظر لأوامري |
| Herkes Emrimi dinlesin. | Open Subtitles | إذاً ، فليستمع الجميع لأوامري |
| Şimdi ulusal güvenlik meselesi. Yani, siz bana cevap vereceksiniz. | Open Subtitles | أما الآن، فأصبحت مسألة أمن قومي مما يعني أنكِ تخضعين لأوامري |
| Dinle hala anlamıyorsun. Artık bana cevap vereceksin. | Open Subtitles | أنصت يا صاح، أنت لم تفهم، أنت تستجيب لأوامري الآن |