| Yıllardan beri, ilk kez doğru bir şey yaptım... Korkuyorum... Eğer gelirsem... | Open Subtitles | لأوّل مرّة أقوم بالأمر الصواب، أنا خائف إذا ما أتيّتُ أنّني سأفسدهُ. |
| Ona hayatımda ilk kez kendi kaderime kendim karar verdiğimi söyle. | Open Subtitles | بماذا سأخبر أمك؟ أخبرها أنّي لأوّل مرّة في حياتي أقرر مصيري. |
| Mağazalara girerken sanki böyle yerlere ilk kez giriyormuşum havasına kapılırım. | Open Subtitles | أحبّ أن أدخل المتجر كما لو أنّني أدخله لأوّل مرّة. |
| Bunca zamandır ilk defa, ne istediklerini, ne zaman geleceklerini tam olarak biliyoruz ve onları beklediğimizden hiç haberleri yok. | Open Subtitles | لأوّل مرّة, نعرف بالضبط ماذا يريدون, و متى سيأتون لأخذ مرادهم, و ليست لديهم أدنى فكرة أنّنا سنكون في انتظارهم. |
| Baba olarak değil. Bana ilk defa bakıyormuş gibi bak. | Open Subtitles | ليس بنظرة الوالد بل كأنّك تنظر إليّ لأوّل مرّة |
| Sekiz yaşımdan beri ilk kez saç şeklimi değiştirdim. | Open Subtitles | غيّرتُ تصفيفة شعري لأوّل مرّة مذ كنتُ بالثامنة |
| İlk kez 1956'da keşfedildi. Radyoaktif atık varillerinde ürüyor. | Open Subtitles | إكتٌشفت لأوّل مرّة في عام 1956، تنمو داخل براميل الفضلات المشعّة |
| Hayatımda ilk kez o bardaki yalnız adam olmak istemiyorum | Open Subtitles | لكن لأوّل مرّة في حياتي لا أريد أن أكون ذلك الرجل الوحيد في حانة. |
| Yıllar sonra ilk kez yaşadığını hisseder. | Open Subtitles | حسناً ، لأوّل مرّة منذ سنوات تشعر أنّها على قيد الحياة مجدداً |
| İtalya kırlarını ilk kez bir resimli gözlükten gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ الريف الإيطالي لأوّل مرّة من خلال عارض ثلاثيّ الأبعاد. |
| Şimdi, izin verirseniz, altı aydır ilk kez kızımı okuldan almam lazım. | Open Subtitles | الآن، أعذروني، عليّ الذّهاب لأقلّ إبنتي من المدرسة لأوّل مرّة مذُّ ستة شهور. |
| Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى. |
| Hayatımda ilk kez, senin yardımına ihtiyacım vardı. Ve sen ne yaptın? | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتي إحتجتُ لمساعدتكِ، وماذا فعلتِ أنتِ؟ |
| Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey tamamen darmadağın görünmüyordu. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى. |
| Aile mesleğimizin başına geçtiğimden beri ilk kez hedefimin dışındaki bir kişiyi öldürmüş olabilirim. | Open Subtitles | لأوّل مرّة منذ تولّيت عمل الأسرة أقتل امرء لم يكُن هدفي. |
| Bak, geçitten ilk defa geçtiğim zaman korkudan ölecektim. | Open Subtitles | شعرت بالخوف عندما عبرت تلك البوّابة لأوّل مرّة |
| Hayatında ilk defa, lütfen bencil bir kaltak gibi davranma. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في حياتكِ، أرجوكِ لا تتصرّفي كسافلة أنانية |
| Ben 10 yaşındayken Daniel ilk defa benimle okula geliyordu. | Open Subtitles | عندما كنتُ في العاشرة، أتى دانييل معي إلى المدرسة لأوّل مرّة |
| Uzun süredir ilk defa şimdi ne olacağını bilemiyorum. | Open Subtitles | لأوّل مرّة منذ أمدٍ بعيد لا أعلم ما الذي سيحدث تالياً |
| Tarihte ilk defa oturup sizleri beklemedim. | Open Subtitles | لأوّل مرّة في التاريخ لم أضطر للجلوس منتظرة مجيئكم |
| Çok uzun süredir ilk defa bütün aile Şükran Günü için toplanacak. | Open Subtitles | حسنٌ، أنت تعلم بأن العائلة.. ستكون مجتمعة لأجل عيد الشكر. لأوّل مرّة منذُ.. |