"لإبرام" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmak
• yapmaya

Bir anlaşma yapmak için biraz zamanım olur dedim karşılığında size yardım edersem, beni devre dışı bırakmamanızın garantisi olur.
أتوقع أنه سيكسب لي الوقت لإبرام صفقة مساعدتك مقابل ضمان أني لا أترك في العراء

Bir anlaşma yapmak için sadece anneni satmaz, bir de üzerine para verirsin.
ليس يُمكنك فقط المُتـاجرة بأمّك ، لإبرام إتفاق " لكنّ يُمكنك إرسـالها إلى " نداء الواجب

Başka bir anlaşma yapmak ve bu işten parayla kurtulmak için.
لإبرام صفقة أخرى كيّ أخرج من محنتي

Şu anlaşmayı yapmaya hazırım. Kurdelelerimi geri istiyorum.
أنا مستعدّة لإبرام ذلك الاتّفاق أريد استعادة شرائطي

Buraya anlaşma yapmaya gelmediysen, ne istiyorsun?
لأنك لو لم تأت لإبرام صفقة فما هو سبب وجودك؟

Irina, Mikhail'in bağırdığını ve SVR'ın bildiğinden daha fazla sırrı çaldığını söylerek son anda bir anlaşma yapmaya çalıştığını söyledi.
قالت إيرينا إنّ ميخائيل كان يصرخ، في محاولة منه لإبرام اتفاق في اللحظة الأخيرة، مُدّعياً سرقته أسرار أكثر مما يعرفه جهاز الاستخبارات الروسية الخارجية.

Anlaşma yapmak için hazırız.
نحن على إستعدادٍ لإبرام إتفاق.

Buraya seninle anlaşma yapmak için gelmedim. Kanını almaya geldim.
ما جئت لإبرام اتفاق، جئت لأجل دمائك.

Seninle herhangi bir anlaşma yapmak zorunda değilim.
-لست مضطرّاً لإبرام أيّ اتّفاق معك

- Anlaşma yapmak mı?
ـ لإبرام الصفقة؟

Bir anlaşma yapmak için buradayım.
أنا هنا لإبرام اتفاق

Kardeşim de beni şeytanla anlaşma yapmak için zorladı, senin gibi masum kızları... böyle korkunç şeyler yapması için canavarlara dönüştüreyim diye...
{\pos(190,230)}أرغمني أخي لإبرام صفقة مع الشيطان {\pos(190,220)}لأحول فتيات بريئات مثلك إلى وحوش لفعل شنائع كتلك.

- Yeni bir anlaşma yapmak için geldim.
-جئت لإبرام صفقة أخرى

Herkes anlaşma yapmaya hazır mı? - Anlaşma mı?
هل الجميع لديه الاستعداد لإبرام صفقة؟

Anlaşma yapmaya hazırım.
أنا جاهز لإبرام صفقة

Bu yargılama faslını tatlıya kadar biraz yavaşlatmak isteyebilirsin. Buraya anlaşma yapmaya geldik Damon.
إنّنا هنا لإبرام إتّفاقٍ يا (دايمُن)، وهذا لا يعني تملّقه من أجل وجبة طعام.

Şu anlaşmayı yapmaya hazırım.
أنا مستعدّة لإبرام تلك الصفقة

Buraya anlaşma yapmaya gelmediysen, ne istiyorsun?
لأنك لو لم تأت لإبرام صفقة

Anlaşma yapmaya geldim.
جئت لإبرام اتفاق.