| Laneti bozmanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة فقط لإبطال التعويذة |
| Herhangi bir nedenden uygun olmadığına karar verilirse anlaşmanı geçersiz kılmak için bunu bahane edebilirler. | Open Subtitles | لكن إن كنت فاقد الأهلية فربما نستعملها كذريعة لإبطال الإتفاق |
| Amacı, bir bomba imha ekibine icadını etkisiz hale getirecek yeterli fırsatı vermekti. | Open Subtitles | هدفه كان أن تقوم أحدث فرقة لإبطال القنابل الفرصة لمحاولة إبطال قنبلته |
| Aslında şunu belirtmeliyim ki bu projenin iptal olmasının benim imajımla hiçbir alakası yoktu tamamen seninkiyle alakalıydı. | Open Subtitles | في الحقيقة ولعلمك لا علاقة لإبطال المشروع بصورتي بل ذلك مرتبط بصورتك |
| Anlaşıldı Dağcı, şifreyi bozmak için iki saniye yeter. | Open Subtitles | حسناً ، أمهليني ثانيتين لإبطال مفعول الكود السري |
| Sanırım bu da laneti kırmanın güzel yan etkilerinden biri olsa gerek. | Open Subtitles | إنّه تأثير جانبيّ جميل لإبطال اللعنة كما أعتقد |
| Laneti kaldırmak için, son canavar olmadan bizi asla durduramazsınız. | Open Subtitles | دون آخر وحش لإبطال لعنتنا، لا أحد سيوقفنا. |
| Şu anda başka seçeneğimiz yok. Zedd büyüyü bozmanın bir yolunu bulacaktır. | Open Subtitles | الآنليسأمامناأيّ خيارآخر، (زيد) سيجد طريقة لإبطال التعويذة. |
| Yani büyüyü bozmanın bir yolunu buldun? | Open Subtitles | -أذن وجدت طريقة لإبطال التعويذة؟ |
| Büyüyü bozmanın bir yolu var mı? Evet. | Open Subtitles | -أهناك طريقة لإبطال مفعولها؟ |
| Mekâna koymayı dilediğim bir acil durum planı mevcut, tehdidi geçersiz kılmak için. | Open Subtitles | هناك خطة لحالات الطوارئ أود أن أستخدمها لإبطال التهديد |
| Hayır, imzamı geçersiz kılmak için mutlaka bir parlamento prosedürü vardır. | Open Subtitles | لا بد من وجود إجراء برلماني لإبطال توقيعي |
| Bunlardan birini imha etmenin en iyi yolu nedir? | Open Subtitles | ما هي أفضل طريقة لإبطال واحدة من هذه الأشياء؟ |
| Az önce burada göz yaşları içinde bir adam vardı, ama kefaletini iptal etmek zorunda kaldım çünkü çocuğunun doğum günü partisine gitmişti. | Open Subtitles | كان هنا رجل للتّو باكياً ولكنني إضطررت لإبطال كفالته لأن ذَهبَ إلى عيدِ ميلاد طفلِه |
| Eğer biliyorsa anlaşmayı bozmak için kullanacaktır. | Open Subtitles | حسن ، لو علم بذلك ..فسيستخدمه لإبطال الصفقة |
| Rezonansı etkisiz bırakmak için uyumlu frekansları kontrol et. | Open Subtitles | التحقق من الترددات التوافقية لإبطال ذلك الرنين |
| Bir büyüyü kırmanın yolunu en iyi sen bulabilirsin, evlat. | Open Subtitles | بنيّ، ما مِنْ أحد برع في إيجاد طرق لإبطال التعويذات أفضل منك |
| Cadı lanetini kaldırmak için kuzu kanı kullanmayı öğrenmenizden önce mi sonra mı? | Open Subtitles | هل كان قبل أم بعد أن تعلمت استخدام دم الخراف لإبطال اللعنات؟ |