"لإثارة" - Translation from Arabic to Turkish

• kışkırtmak
• çıkarmaya
• çekmek
• için bir
• etkilemek için

Arkasından gelen şeyse, başarısız bir aldatmaca devrimi kışkırtmak için önceden planlanmış bir dizi eylemlerdi.
حيث تبعه سلسلة من الأحداث التي تهدف لإثارة ثورة عصبية خائبة ..

Bunu beni kışkırtmak için yapıyorsan...
،إن كنت تفعل هذا لإثارة عواطفي

bela çıkarmaya veya Tanrı'nın sözünü yaymaya.
لإثارة القلاقل أو لنشر إنجيل الرب الرحيم

Fakat seninki gibi büyük bölgelerde onur, tek başına kurtları inlerinden çıkarmaya yetmez.
في مساحة كبيرة من الأراضي بما فيه الكفاية الفخر وحده لا يكفي لإثارة الذئاب من أوكارها

Her şeyi bunun için yaptı. Dikkatleri üzerine çekmek için.
.هذا سبب فعلتها .كانت حيلة مثيرة للشفقة لإثارة الإنتباه

Pozitif bir ruh haline sahip olduğun sürece, endişelenmen için bir sebep olmaz.
وما من سبب لإثارة أعصابك ابداَ طالما تتصرفين بسلوك إيجابي عقلاني

Her zaman hanımları etkilemek için futbol yaralarım olsun istemişimdir.
انا أردت دائما جروح من كرة القدم لإثارة إعجاب الفتيات

Şu anda Danny'i, sadakatini kışkırtmak için kullanıyor.
يستغل داني الآن لإثارة ولائك.

Ptolemy sizi ortak bir düşmana karşı halkı kışkırtmak için kullanabilir.
ربما يستخدمك (بطليموس) لإثارة الناس ضد عدو مشترك

Rose'u elinde tuttuğunu sandığımız kişiyi kışkırtmak için yaptığımız bir şey.
إنها محاولة لإثارة الرجل الذي نعتقد إنه يحتجز (روز) كي يفعل شئ

Tek bildiğim buraya isyan çıkarmaya geldiği.
ولكل ما أعرف، أنّه هنا لإثارة تمرد.

- Beni baştan çıkarmaya mı çalışıyordun?
هل كانت جملة لإثارة الفضول ؟

Sorun çıkarmaya gelmedim.
أنا لست هنا لإثارة المشاكل

Kamuoyunun dikkatini çekmek için büyük bir katliamdan daha iyisi yoktur.
لا شيئ كمجزرة جيدة لإثارة الرأي العام

Halkın merakını üzerine çekmek kitabı gizli bir şeymiş gibi satmak.
إنّها وسيلة لإثارة الفضول لدى الجمهور... بيع الكتاب كشيء غامض...

Ve bir suç örgütünü diğerine kapıştırmak için bir fırsat olduğunu gördüm ve bunu değerlendirdim.
ورأيت فرصة لإثارة الخصام بين المنظمتين فاغتنمتها

Bence hepsi hanımları etkilemek için bir numara.
لأنني أعتقد أن كل هذا تمثيل لإثارة إعجاب السيدات

Yıllarca bilim insanları denediler ve başarısız oldular biraz RNA elde edebilmek için bir şekeri ve bir ayağı bir kaba yerleştirdiler ve onları ısıttılar.
لسنوات- حاول العلماء و فشلوا لإثارة بعض من الحمض الريبي لوضع السكر مع العنصر الأساسي في وعاء

Biliyorum bunu şaşırtıcı bulacaksın, 007... ama her gece evimde oturup uluslararası bir olay olsun diye dua etmiyorum... sonra buraya gelip James Bond' u etkilemek için.
توقعتك ستجد ذلك مذهلا 007 لَكنِّني لا أَجْلسُ كُلَّ لَيلة في البيت أصلي من أجل حادثة عالمية كي أتي الى هنا بكامل زينتي لإثارة إعجابك جيمس بوند

Roxanne'i etkilemek için tek bir şansım vardı, yok ettim.
لقد أضعت فرصتي الوحيدة لإثارة أعجاب روكسي

Martin, kadınları etkilemek için yaptığın numaraları anlat
مارتن، يُخبرُني البعض مِنْ الخُدَعِ تَستعملُ لإثارة إعجاب النِساءِ.