| Çünkü onunla işim bittiğinde seni, senin için çalışan şu iki palyaçoyu ve hayatın boyunca iş yaptığın herkesi uzun bir süre için hapse gönderecek, anladın mı? | Open Subtitles | لأنني عندما أنتهي من إستجوابه سيقوم بإرسالكما إلى السجن مع هذان المهرجان اللذان يعملان لإجلك |
| İstersen senin için ödünç alabilirim. | Open Subtitles | لو كنت تريدين مني، يمكنني أن أقترضه منه وسأفعل ذلك لإجلك |
| Onlar gibi sorunu görmezden gelmektense bir şeyler yapmaya çalıştığın için seni alkışlıyorlar. | Open Subtitles | أنه يهتفون لإجلك لأنك تحاول فعل شيء.. بدل أهمال المشكلة مثل ما هم يفعلون. |
| Utanıyorsan geri dönebilir telefonunu senin için alabilirim. | Open Subtitles | إذا آردتي العوده وإذا كنتي محرجه للغاية سوف آتحصل على رقمه لإجلك - آبي - |
| Senin için değilse bari kız için ol. | Open Subtitles | إذا لم يكن لإجلك فلأجلها |
| Senin için her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | ستكون جيدة لإجلك |
| Senin için her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | ستكون جيدة لإجلك |
| Bunu senin için yapmıyorum. | Open Subtitles | - انا لا افعل هذا لإجلك.. |
| - Onu senin için kazanmıştım. | Open Subtitles | -آردته لإجلك |
| - Onu senin için kazanmıştım. | Open Subtitles | -آردته لإجلك |