| Diktatörlerin bizi korkutmak için kullandığı o cezalar istediğimizi almak konusunda bize engel olmamalı. | TED | والعقوبات التي يضعها الديكتاتوريون لإخافتنا يجب ألا تمنعنا من أن نصل للذي نريده. |
| Tamam, sence bunu komik olduğunu düşündükleri için mi yoksa bizi korkutmak için mi yapıyorlar? | Open Subtitles | حسناً، هل يفعلون ذلك لأنه يبدو أمر ممتع أو يفعلونه لإخافتنا فحسب؟ |
| Bazen yaşlılar, bizi korkutmak için iblis masalları anlatırdı. | Open Subtitles | الناس القدامى كانوا دائما ما يقصون .. قصصا ً .. عن جبال من شياطين لإخافتنا ، و لكن |
| Bizi korkutmak için etrafı dağıttığınızı sandık. | Open Subtitles | كنا نظن أنه أنتم، تعبثون، ساعين لإخافتنا |
| En azından onun da alt tarafı insan olduğunu ve bizi korkutmak için öyle şeyleri uydurduğunu anlayana dek. | Open Subtitles | على الأقل حتى أدركنا أنه كان فقط إنسان وهو إختلق هذه الأشياء من هذا القبيل فقط لإخافتنا |
| Bizi korkutmak için kullanabileceği her şeyden uzak duracağız. | Open Subtitles | نتجنب أي مكان يمكنه استعماله لإخافتنا |
| Belki de bizi korkutmak için bir kayıttır. | Open Subtitles | من المحتمل أنه شريط قد وضعوه لإخافتنا |
| Ayrıca bizi korkutmak için silahlı adamlar yollaması da cabası. | Open Subtitles | وهذا بعدما أرسل اللصوص لإخافتنا |
| Yani sence Carolina'nın söyledikleri bizi korkutmak için filan mı? | Open Subtitles | ماكانت تقوله فقط كان لإخافتنا ؟ |
| Ama bu tamamen yalan da olabilir, değil mi? Bizi korkutmak için. | Open Subtitles | أجل ، لكن قد تكون هذه ترهات لإخافتنا |