| Pazara girmek için kullanılan iki strateji arasındaki farklar özellikle dikkat çekici. | Open Subtitles | مما يدعو لملاحظة الطرق ..المتـَّبعة لإختراق هذا السوق |
| Evet ama Adalet Bakanlığı'ndan sunucu çiftliğine girmek için izin almak saatler sürer. | Open Subtitles | ساعات وارد إطي للحصول على العدالة الموافقة لإختراق المزرعة. |
| Oysa bizim gruba sızmak için tüm güçlerini kullanıp başarmışlardı. | Open Subtitles | بأنّ هم يستعملون سلطاتهم تنكّر لإختراق مجموعتنا. |
| Bir suç ailesine sızmak için yardımını alıyorduk. | Open Subtitles | نحن كنّا نشتري مساعدته لإختراق عائلة الجريمة. |
| Sonunda savunmamı aşmanın bir yolunu mu buldun? | Open Subtitles | أوجدت أخيراً طريقتك لإختراق دفاعاتي ؟ |
| Einstein 160 IQ'ya sahipti. 11 yaşındayken FBI yatak odamın duvarına istediğim taslakları NASA'dan ele geçirdiğim için beni tutukladı. | Open Subtitles | 197. أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) |
| İstediğin şey, ilk olarak listeyi hacklemem için beni işe alan adamın adı. | Open Subtitles | ما تريده هو اسم الشخص الذي وظف أول شخص لإختراق القائمة |
| 486'yı kullanıp elektrip şirketini hackleyerek sokağın elektriğini kestiğimde dokuz yaşında falandım. | Open Subtitles | كنت بالتاسعة تقريبًا حين استخدمت حاسوبه لإختراق شركة الكهرباء و قطعها عن شارعنا |
| Sistemimizi hacklemek için hangi yazılımı kullandıklarını kontrol ediyorum. | Open Subtitles | أتحقق أيّ نوع البرامج التي استخدموها لإختراق نظامنا |
| Kriptograf'ı sistemimize girmek için kullandı. | Open Subtitles | إذن، لقد إستخدمت جهاز التشفير لإختراق نظامنا |
| Sark'ın hâlâ senin için çalıştığına ve birlikte CIA ve SD-6'ya girmek için çalıştığınıza inanıyorum. | Open Subtitles | هو bellefي بأنّه ما زال يعمل لك. نسّقت جهودك لإختراق SD-6 ووكالة المخابرات المركزية. |
| Güçlü, çevik Nasa'nın severına girmek için birebir. | Open Subtitles | ...قوية، خفيفة مناسبة لإختراق الحاسوب الرئيسي لوكالة الأمن القومي |
| Kameralara girmek için nereyi kullanmış olabilirler? | Open Subtitles | أين يوجد أفضل مكان لإختراق الكاميرات ؟ |
| Güvenliğe sızmak için yapacağım her denemeyi. | Open Subtitles | كل محاولة أقوم بها لإختراق الجدار الناري |
| Ajan Comer bir dizi tehdit üzerine kurulmuş tarikata sızmak için gönderilmiş gizli görevdeki adamımız. | Open Subtitles | وكيل قادم... رجلنا السريّ... أرسل لإختراق الطائفة... |
| Teröristlerin içine sızmak için zihinsel koşullama projesi. | Open Subtitles | التحسين العقلى لإختراق عقول الإرهابين |
| Biz her zaman hava mesafesini aşmanın bir yolunu buluruz. | Open Subtitles | دائماً ما وجدنا سبيلاً لإختراق العازل |
| 11 yaşındayken FBI yatak odamın duvarına istediğim taslakları NASA'dan ele geçirdiğim için beni tutukladı. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) لرسم مُخططاتهم على جدار غرفة نومي. |
| Einstein 160 IQ'ya sahipti. 11 yaşındayken FBI yatak odamın duvarına istediğim taslakları NASA'dan ele geçirdiğim için beni tutukladı. | Open Subtitles | أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) لرسم مُخططاتهم على جدار غرفة نومي. |
| Disrupt Aaron Kasden'in anısına şehir şebekesini çökertmem için beni kiraladı. | Open Subtitles | (ديستربت) أستأجرتني لإختراق شبكة المدينة |
| Einstein'ınki 160'tı. 11 yaşındayken NASA'yı hackleyerek, odamın duvarına asmak istediğim planları aldığım için FBI tarafından tutuklandım. | Open Subtitles | 197. أمّا (آينشتاين) فمُعدّله كان 160. عندما كنتُ في الـ11 من عُمري، قبضت عليّ المباحث الفيدراليّة لإختراق وكالة (ناسا) |
| Ve bir kilise sitesini hacklemek için böyle bir uzmanı işe almak, bir sineği öldürürken lazer ışını kullanmaya benzer. | Open Subtitles | توظيف مثل هذه الشفرة المعقدة لإختراق موقع كنيسة انه مثل استخدام ليزر لقتل ذبابة |