| Test işe yarasaydı, hassas beynimi rahatlatmak için beni hemen arardınız. | Open Subtitles | لو أنّ الفحص نجح لكنتَ اتصلت بي لإراحة دماغي الرقيق |
| Vicdanını rahatlatmak için intihar'ı cinayet dosyasına mı dönüştüreceksin? | Open Subtitles | أتحاول تحويل القضية من إنتحار لجريمة قتل لإراحة ضميرك؟ |
| Göğsündeki ve sırtındaki kasları rahatlatmak için lapa hazırlayacağım. | Open Subtitles | سوف أحضر كمادة لإراحة عضلات الصدر والظهر |
| Bir süre, develerimi dinlendirmek için. | Open Subtitles | هل توقفت في مكة ؟ فترة كافية لإراحة إبلى |
| Demek istediğim yorgun ayaklarımı dinlendirmek için güzel bir yer olmaz mıydı? | Open Subtitles | لا بأس بهذا المكان لإراحة قدمَيّ المرهقتَين، هذا كلّ ما قصدته |
| İşte buradayız. Bir kaç gün bileğini dinlendirmesi gerek. | Open Subtitles | و هانحن هنا ,تحتاج لإراحة كاحلها لبضع أيام ,لكن |
| Maxie'nin yarın gece konseri var, sesini dinlendirmesi lazım. | Open Subtitles | (ماكسي) لديه حفل مساء الغد ويحتاج لإراحة أحباله الصوتية. |
| Hissedarların gönlünü rahatlatmak için kurul benden röportaj yapmamı istiyor. | Open Subtitles | المجلس يحتاج منى أن أقوم بمقابلات لإراحة عقول المساهمين |
| Bu ne, vicdanını rahatlatmak için bir rüşvet mi? | Open Subtitles | ما هذا ؟ الرشوة لإراحة ضميرك ؟ |
| Zihnini rahatlatmak için iyi bir yer. | Open Subtitles | إنه مكان مناسب لإراحة العقل |
| Seni rahatlatmak için ne yapabilirim? | Open Subtitles | ماذا أستطيع فعله لإراحة بالك؟ |
| Harp malzemeleri satıyordu. Bu vakıf onun vicdanını rahatlatmak için mi kuruldu? Evet. | Open Subtitles | -تمّ إنشاء هذه المؤسسة لإراحة ضميره؟ |
| İki damarda birkaç günlüğüne kalbi dinlendirmek için pompa yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد قمت بتوسيعهما ووضع "امبيلا" لبعض الأيام وذلك لإراحة القلب |
| Arkasına doğru uzanmış olmalı. Başını dinlendirmek için. | Open Subtitles | عليهّ الإستلقاء على ظهره لإراحة رأسه |