| Annen seni geri getirmek için her ne yaptıysa yalnız dönmemişsin. | Open Subtitles | و عندما قامت أمّك بما قامت به لإعادتك لم تعد لوحدك |
| Sizinkiler seni geri getirmek için bir anlaşma yapmışlar. Peki bedeli neymiş? | Open Subtitles | لقد عقد والداك صفقة لإعادتك من الموت وماذا كان الثمن؟ |
| Ağabeyimi geri getirdiğin için sana gerçekten teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أقول ...شكراً لك لإعادتك لأخي |
| Ailemi eve geri getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | . أشكرك لإعادتك عائلتي إلي |
| Ve o çıktığın enstitüye dönmen için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | وسوف أكون متأكد جداً لإعادتك إلى تلك المؤسسه ولا تخرجي منها أبداً |
| Seni geri götürmeye geldim. | Open Subtitles | أرسلوني لإعادتك. |
| Vizen dolmadan seni Westerley'e götürmek için Warrant aldım. | Open Subtitles | حصلت على مذكرة لإعادتك إلى ويسترلي قبل أن ينتهي رخصتك, هذا كل شيء |
| Seni geldiğin yere göndermek için komplo kuruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يخططون لإعادتك مرة أخرى من حيث أتيت |
| O yüzden evet, seni geri getirmek için elimden gelen her şeyi yaparım. Hem senin hem de benim için. | Open Subtitles | لذا نعم، سأفعل كلّ ما بوسعي لإعادتك مِنْ أجلكِ و مِنْ أجلي |
| Seni... geri getirmek için her şeyi yaparım ama dede, bunu... | Open Subtitles | كنت لأفعل أي شيء لإعادتك ... لكن يا جدي, أنا لم |
| Ben senin cüzdanını geri getirmek için yolumu değiştirdim. | Open Subtitles | أنا خَرجتُ عن طريقي لإعادتك محفظتِكَ. |
| Hayır, hayır, suikast için değil. Seni almak için, geri getirmek için. | Open Subtitles | لا ليغتالك بل لإعادتك إلى الوطن |
| Onu geri getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لإعادتك هذا |
| Beni aileme geri getirdiğin için çok teşekkürler, Larry... | Open Subtitles | شكراً لإعادتك لي عائلتي (لاري) |
| Cinayet Masası'na dönmen için bir teklif sundum. | Open Subtitles | لقد وضعت تقريراً لإعادتك للساحة. |
| - İkisi de hapishaneye girdiğinde söz veriyorum evine dönmen için elimizden gelen her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | فسنبذل كل ما بقدرتنا لإعادتك إلى أرضك |
| "Mamta, çantalarını hazırla. Seni geri götürmeye geldim" | Open Subtitles | مامتا" ، أحزمي حقائبك" أنا هنا لإعادتك |
| - Buraya seni geri götürmeye gelmedim. - Ciddiyim! | Open Subtitles | لم أجئ لهنا لإعادتك أؤكد لك |
| Seni eve götürmek için gelmedim buraya. Dinlemek için geldim. | Open Subtitles | لم آتي لإعادتك إلى البيت بل جئت للإصغاء |
| Seni iran'a göndermek için evraklari hazirliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقوموا بتجهيز أوراقك لإعادتك إلى إيران |