| Bu ilişkiyi bitirmenin tek yolu bu sanırım. | Open Subtitles | أظن أن هذه الطريقة الوحيدة لإنهاء هذه العلاقة |
| Zaten kendi hayatını bitirmeye karar vermiş bir de niye seninkini mahvetsin ki? | Open Subtitles | لماذا هذا انه ستعمل تدمر حياتك عندما كنت قررت بالفعل لإنهاء تلقاء نفسه؟ |
| Yine de bu sıkça olan bir şeydi çünkü ailem, ırk ayrımına son vermek için Virginia kırsalında beyaz bir toplulukta yaşıyordu. | TED | مع ذلك، حدث ذلك كثيراً لأن عائلتي تم اسكانها في مجتمع بريف فيرجينا كإجراء لإنهاء الفصل العنصري. |
| Avrupa'da, bir beyefendiye bu şeyleri doğru bir şekilde bitirme fırsatı verilir. | Open Subtitles | في أوربا، يُعطى للرجل النبيل فرصة لإنهاء الأشياء بشكل مُناسب |
| Ondan önce bizim bunu bitirecek adımı atmamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | أظن بأن حان الوقت لإنهاء ذلك قبل أن تفعل هي |
| Genellikle, uğrar, özür diler senaryoyu bitirmem için birkaç bin dolar verirdi. | Open Subtitles | وهو عادة يأتي للزيارة، يعتذر، و.. ويعطيني بضع مئات آلاف لإنهاء المسودة. |
| Enerji fakirliğini sonlandırmak için bize gereken şey, bu temiz enerji ürünlerini insanlara getirebilecek son-mil bayileridir. | TED | ما نحتاج لإنهاء فقر الطاقة، هو مُقَسطي الميل الأخير الذين يوفرون بدائل طاقية نظيفة للسكان |
| O zaman güç ayırma iksirini bir an önce bitirmenin bir yolunu bulmalıyız Hadi. | Open Subtitles | إذن علينا اكتشاف طريقة لإنهاء جرعة تجريد القوى. تعاليّ معي |
| Bu işi bitirmenin başka yollarını düşüneceğiz. | Open Subtitles | سيكون علينا التفكير فى حل أخر لإنهاء هذ الوضع |
| Bu işi bitirmenin başka yollarını düşüneceğiz. | Open Subtitles | سيكون علينا التفكير فى حل أخر لإنهاء هذ الوضع |
| İşte benim yaptığım da uyuşturucu savaşını bitirmeye çalışmak. | TED | فهذا ما أفعله العمل لإنهاء الحرب على المخدرات |
| Kulübe iskeletini bitirmeye hazırız. Biraz kas gücü kullanabilirim. | Open Subtitles | نحن جاهزون لإنهاء أطر الكشك يمكنني استخدام بعض العضلات |
| Söylemek istediğim, bu ilişkiyi bitirmeye hazır değilim. | Open Subtitles | ما أقصده، أني لست مستعدة لإنهاء هذه العلاقة |
| Ruh hastalıkları ile ilgili yapılan damgalamalara son vermenin zamanı geldi. | TED | حان الوقت لإنهاء الوصمة المرتبطة بالمرض العقلي. |
| O an, flört şiddetine ve cinsel şiddete son verilmesine dair çözümler geliştirilmesi şeklindeki mesleki misyonum ve şahsım için önemli bir dönüm noktası olduğunu kanıtlayacaktı. | TED | تلك اللحظة قد أثبتت نقطة تحول هامة لي ولمهنتي التي تسعى لإيجاد الحلول لإنهاء العنف في الجنس وفي العلاقات. |
| Senin bu üniversiteyi bitirme maceranda yaşadıklarını kaçıramazdım. | Open Subtitles | ، لم أتمكن من تفويت رؤيتك تتحطم وتحترق في هذه المحاولة المضللة لإنهاء الجامعة |
| Namın senden önde gidiyor. O karşılaşma sırasında bir an bile olsa her şeyi bitirme fırsatın vardı. | Open Subtitles | سُمعتك تسبقك, اعتقد انه خلال تلك المواجهه سنحت لك الفرصه لإنهاء الامور |
| Sana yalancı demiyorum ama bu cümleyi bitirecek kelimeler aklıma gelmiyor. | Open Subtitles | لنأقولعنككاذب،لكن .. لا أعرف طريقة لإنهاء جملتي هذه |
| Makyajımı bitirmem için bana birkaç dakika ver olur mu ? | Open Subtitles | لإنهاء ارتداء ماكياج أعطاني بضع دقائق، حسنا؟ |
| LGBT bireylerine karşı ayrımcılığı sonlandırmak için Berlin Emniyeti ile çalışmalar yaptı ve LGBT bireyleri enstitüde işe aldı. | TED | عمل مع دائرة الشرطة في برلين لإنهاء التمييز ضد الأشخاص المثليين. ووظفهم في المعهد. |
| Davayı sona erdirmenin en kestirme yolunun rüşvet olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت ان أسرع طريقة لإنهاء المحاكمة هي الدفع لأحدهم |
| Dürüst olmak gerekirse çalıştıkları projeyi tamamlamak için büyük baskı altındalardı. | Open Subtitles | ولكي نكون منصفين، لقد كانوا تحت ضغط هائل لإنهاء مشروعهم الحالي. |
| Yani sen ve ekibin işi bitirmek için mi buradasınız? | Open Subtitles | إذن فريقكم هنا , ثم ماذا , لإنهاء المهمة ؟ |
| Sadece, bir an önce yemeği bitirip, motor parkına gitmek için acele ediyor. | Open Subtitles | ولكنه متلهّف قليلاً لإنهاء .. العشاء سريعاً حتى نصل إلى الكوخ المتحرك .. |
| Merhaba ayı dostum. Tam zamanında geldin. Ben de tam bitirmeyi bitiriyordum. | Open Subtitles | جئت في الوقت المناسب لمساعدتي لإنهاء اللمسات الأخيرة |
| Bu işi bitirmemiz için ne yapmamız gerektiğini söyler misin. | Open Subtitles | أخبرنى مالذى استطيع فعلة لك لإنهاء هذا الأمر |
| O zaman neden sen onu yatağına yatırmıyorsun, ben laboratuvara dönüp işimi bitireceğim. | Open Subtitles | إذاَ لما لا تضعها أنت في السرير وأنا سأعود إلى المختبر لإنهاء عملي. |
| Nükleer enerji kullanımını sona erdirmek için nükleer karşıtı hareketi başlatmalıyız. | Open Subtitles | لنعلن رفضنا لإستخدام المفاعلات النووية لإنهاء إستخدام الطاقة النووية |