| çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim. | Open Subtitles | لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون. |
| çünkü bulaşık makinesini nasıl çalıştıracağımı hala çözebilmiş değilim. | Open Subtitles | لإنّي ما زلت غير متأكّدة كيف أشغّل غسالة الصحون. |
| Çalıyorlar herhalde, çünkü bir şey satamıyorum. | Open Subtitles | إذاً هم يسرقونها لإنّي لم أستطع بيع أي شيء |
| Bunu görmezden geleceğim çünkü görmezden gelmezsem ağlayacağım. | Open Subtitles | سأتجاهل هذا، لإنّي إن لم أتجاهله، فسأبكي فعلاً. |
| Seninle konuşmak istedim, çünkü bebek bir aya kadar doğacak ve burada doğmasını isteyeceğini ummuştum, böylece, bilirsin işte bu işi beraber götürmek için. | Open Subtitles | اسمع ، أردت الحديث معك لإنّي سألد هذا الطفل خلال هذا الشهر و كنت أأمل أنك تريدني أن ألده هنا تعلم ، لأجل أن نمر بهذا سويةً |
| Sen allahsız bir bebek katilisin! Ama seninle olmaya çalışıyorum çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | لكنّي راغب في التعاون معك لإنّي أحبك |
| çünkü, bir sarhoşun sözüne inanmam. | Open Subtitles | لإنّي لا أصدق كلمة يقولها ذلك السكير. |
| çünkü biraz bela sezer gibiyim. | Open Subtitles | لإنّي أشعر بوجود مشكلة |
| Buraya geldim çünkü Finnerty'ye ulaşmama yardımcı olabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | جئت إلى هنا لإنّي اعتقدت أن بإمكانكم مساعدتي للوصول إلى (فينرتي). |
| çünkü biraz bela sezer gibiyim. | Open Subtitles | لإنّي أشعر بوجود مشكلة |
| Bunu yapmak istediğinden emin misin? çünkü bir zamanlar, ben de çok şey biliyordum. | Open Subtitles | لإنّي ذات مرة كنت أعلم الكثير |
| çünkü yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | لإنّي قُلتُ بأني سأفعلها |
| - Perry, çünkü söylenişini seviyorum. | Open Subtitles | ) بيري) فقط لإنّي أحب وقع الاسم) |
| - çünkü ben davet ettim. | Open Subtitles | لإنّي دعوته |