| Bu bir talep değil. Mangasındakilerin listesini istiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً أريد لائحة بأسماء الرجال في وحدته |
| Güzel bir yer veya yiyecek için kavga etmiş olabilirler. Yenileme çalışmaları sırasında evlerinden atılanların bir listesini çıkaralım. | Open Subtitles | فلنحضر لائحة بأسماء من تم طردهم من منازلهم بسبب اعادة تنظيم المنطقة |
| Şimdiye kadar orada çalışanların ve sahiplerinin listesini istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، أحضر لائحة بأسماء الموظفين والملاك الآن وفي السابق |
| Kibler tarafından mahkûm edilmiş cinayet suçlularının listesi. | Open Subtitles | لائحة بأسماء كُل القاتلين المُدانين من قِبَل كيبلَر |
| Third Ward ve Wauwatosa'daki tüm ilköğretim okullarının listesi lazım. | Open Subtitles | اريد لائحة بأسماء كل مدرسة ابتدائية في القطاع الثالث و واوتوسا |
| Pekala kabilem, elimde sosyal hizmetlerce değerlendirip çocuklarını kaybedenlerin listesi var. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق، لديّ لائحة بأسماء الأهل الذين عاينتهم الخدمات الإجتماعية وخسروا الحضانة |
| İsimlerden ve kişisel bilgilerden oluşan bir liste yeterli değil. | Open Subtitles | لائحة بأسماء و معلومات شخصية ليست كفاية |
| Hemfikir Nobel Ödüllülerinin listesini ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين لائحة بأسماء من يتفق معي ممن فازوا بجائزة نوبل؟ |
| Kadın ona yüksek oranda hazır değer sahibi olan kişilerin listesini verdi. | Open Subtitles | أعطته لائحة بأسماء الأشخاص الذين يملكون سيولة كبيرة |
| Zarar verdiği insanların listesini yapmaktan kimse hoşlanmaz. | Open Subtitles | لا أحد يحب اعداد لائحة بأسماء الناس الذين آذاهم |
| Garcia 1980'den beri kayıp olan güneybatı Amerika'daki çocukların listesini gönderdi. | Open Subtitles | غارسيا أرسلت لائحة بأسماء الاطفال المفقودين منذ 1980 |
| Bu arada sattığın kişilerin bir listesini istiyorum. | Open Subtitles | و في نفس الوقت أريد لائحة بأسماء الأشخاص الذين أشتروا منك |
| Soğuk savaş bittiğinde, heykelin sahibinin Sovyet ajanları listesini bu heykelin içinde sakladığı söyleniyor. | Open Subtitles | بقال أنه عندما انتهت الحرب الباردة قام مالك الدمية بإخفاء لائحة بداخلها لائحة بأسماء الجواسيس السوفياتيين |
| Avukatların listesini çıkardım. | Open Subtitles | وضعت لكِ لائحة بأسماء المحاميين |
| Aviation Week bana havacılık tarihinin ilk 100 yılına damgasını vuranların bir listesini yapmamı istedi. | TED | "أسبوع الطيران" طلبوا مني أن أُعِد لائحة بأسماء الذين أعتقد أنهم كانوا المحركين و الدافعين في المئة عام الأولى من تاريخ الطيران. |
| Kanıt odasına son 72 saatte girenlerin listesi. | Open Subtitles | لائحة بأسماء زوّار غرفة الأدلّة خلال الـ72 ساعة الأخيرة |
| - Bize bu botları giyen herkesin bir listesi lazım. | Open Subtitles | - نريد لائحة بأسماء كل من يملك مثل هذه الأحذية. |
| Bağışçıların bir listesi lazım olacak. | Open Subtitles | حسناً، سأحتاج إلى لائحة بأسماء المتبرعين |
| Biri Cincinnati kayıtlı seçmen listesi. | Open Subtitles | لائحة بأسماء المقترعين في سينسيناتي |
| Dersi alan öğrencilerin bir listesi var mı? | Open Subtitles | أتملكين لائحة بأسماء الطلاّب في الصف؟ |
| Yargıç Schuller ona bir liste vermiş olmalı. | Open Subtitles | أعطاه القاضي (شولر) حتماً لائحة بأسماء |