| Bay Wickham'ın borçlarını ödemek için çok para harcamış olmalı! | Open Subtitles | لابد وانه انفق الكثير من المال ليسدد ديون السيد ويكهام. |
| O zaman bu kondüktörün üniforması bir yere atılmış olmalı. | Open Subtitles | وزى هذا الحارس لابد وانه تخلص منه فى مكان ما. |
| Sizin yaşlı adam almış olmalı değilmi cenazesi için, huh? | Open Subtitles | لابد وانه اخذ رجلك العجوز معه بالقبر حينها, أليس كذلك؟ |
| Bu gece buraya gelen adamlardan biri olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه واحد من هؤلاء الأشخاص الذين جاءوا الليلة هنا |
| olmalı. Bavullarımız birinci sınıf yük vagonunda. | Open Subtitles | لابد وانه يوجد, ان حقائبنا فى عربة الدرجة الاولى. |
| Haberi var ama. Herkes gibi o da gazeteleri okumuş olmalı. | Open Subtitles | ولكنه يعرف, لابد وانه قرأ الصحف كما قرأه الأخرين |
| Aşağıda kopan kıyamete bakılırsa korkunç bir şey olmalı. | Open Subtitles | مع كل هذه الضوضاء والصراخ بالأسفل, لابد وانه شئ رهيب جدا |
| Zavallı Ken. Para için çaresiz kalmış olmalı. | Open Subtitles | مسكين كين, لابد وانه كان مستميتا على المال |
| Peki, öyleyse o gerdanlık hala sepette olmalı, değil mi? | Open Subtitles | اذن, هذا الطوق لابد وانه مازال فى السلّة ؟ |
| Şey, cesedi bulmuş, paraya karşı koyamamış olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه اكتشف الجثة ,ولكنه كان عاجزا عن مقاومة النقود |
| Kendini yataktan kaldırabilmek sana çok güç gelmiş olmalı bu sabah. | Open Subtitles | لابد وانه كان مجهود عليك ان تسحب نفسك خارج الفراش هذا الصباح |
| Burası olduğundan eminim. Buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | اعرف بانه كان هنا لذا لابد وانه هنا في مكان ما |
| Çok üzülmüş olmalı ki, yol boyunca değişik yerlerden onu nasıl hackleyeceğimi gösterdi. | Open Subtitles | لابد وانه شعر بالاسف نحويلانه اراني كيف الدخول من مناطق مختلفه على طول الطريق |
| Sık sık, neredeyse bir yıl olmalı, bilmiyorum. | Open Subtitles | مرارا ومرارا ، لابد وانه مر حوالى عام ، لا اعرف بالتحديد |
| Babamın ona bir şey veremeyeceğini biliyor olmalı." | Open Subtitles | لابد وانه يعرف بان والدي لن يستطيع اعطاءه اي شي. |
| Jesse olmalı, onun ortağı. | Open Subtitles | بكى أكثر مما بكت هى اذا امكننى التذكر لابد وانه جيسى. |
| Bilmiyorum. Yani, Ben onları çöpten arayıp bulmuş olmalı. | Open Subtitles | انا لا اعرف انا اعنى ان بن لابد وانه ارجعهم من مرمى النفايات |
| Aşk olmalı... | Open Subtitles | اوه ياإللهي ..لابد وانه الحب ..لابد وانه الحب |
| Evet, olmuyordu. Ama artık oluyor. Duyduğum ses gürlemesi, atmosfer katmanlarının parçalanarak dağılmasına sebep olan duraksamadan kaynaklanıyor olmalı. | Open Subtitles | لا لم تعمل هكذا , لكنها كذلك الآن الدوي الذي سمعته لابد وانه التوقف |
| O olmadan burada kalmak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه كان صعباً عليكِ البقاء من دونها |