| kızına bir şey oldu ve şu an bu konuda hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | 0 هناك شئ بالفعل حدث لابنتك ولا يمكنك ان تفعل شئ حيال هذا |
| Bu kızına verebileceğin en iyi düğün hediyesi. Hareket etme, Tina. Konuşmaya çalışma. | Open Subtitles | هذه أفضل هديه تقدمها لابنتك. لا تتحركي , تينا , لا تحاولي الحديث |
| kızının bu sinyalleri algılaması yararına olmayacaktır. | Open Subtitles | و هذا لن يكون جيداً لابنتك لكي تأخذ هذا القلق |
| Umarım kızınıza yardım ettiğim için kendinizi bana borçlu hissetmiyorsunuzdur. | Open Subtitles | آمل أن لا تظن أنك مدين لي لقاء مساعدتي لابنتك. |
| kızınız güzel ve erdemli Bianca'ya Talip olduğum için. | Open Subtitles | لا تجعل نفسي الخاطب لابنتك ، بمعزل بيانكا وعادلة وفاضلة. |
| Sen bütün gün içiyorsun ve milletin içinde kızını rezil ediyorsun. | Open Subtitles | تكون ثملاً طوال اليوم وتسىء لابنتك أمام الجميع |
| kızın için yaptığım düğün pastasını görmelisin! | Open Subtitles | انتظر حتى ترى كعكة الزفاف الجميلة التى صنعتها لابنتك . بهذا الحجم |
| Bayan, kızınızın uçağa bindiğine dair elimizde hiç bir kayıt yok. | Open Subtitles | يا سيدتي نحن ليس عندنا اي تسجيل لابنتك على متن الطائرة |
| Her zamanki gibi küçük kızına başarılar. | Open Subtitles | حسناً , كالعادة حظاً موفقاً لابنتك الصغيرة |
| En azından, kızına bu işi neden seçtiğini tekrar açıkla. | Open Subtitles | على الأقل اشرح لابنتك لما قبلت هذا العمل؟ |
| Eh, hiç olmazsa kızına bir kere daha, bu işi neden kabul ettiğini açıkla. | Open Subtitles | على الأقل اشرح لابنتك لما قبلت هذا العمل؟ |
| kızına söylediğimi sana da söyleyeyim. | Open Subtitles | حسنا.كل مااستطيع ان اخبرك به هو ماخبرته لابنتك |
| Pekala, ama kızına bu çantayı vermek çok kötü bir fikir.. | Open Subtitles | حسناً، لكن شراء تلك الحقيبة لابنتك هي فكرة خاطئة |
| kızının bu sinyalleri algılaması yararına olmayacaktır. | Open Subtitles | و هذا لن يكون جيداً لابنتك لكي تأخذ هذا القلق |
| - kızının yıldız falına baktım. - Kızın bir 'manglik'. | Open Subtitles | قمت بفحص خريطة الأبراح لابنتك فهي غير محظوظة |
| Neden kızının dinlemesine izin verdin de oğlunun kulaklarını kapattın? | Open Subtitles | لماذا سمحت لابنتك أن تصغي و غطيت أذني ابنك؟ |
| Onun kızınıza bakış açısını beğenmediniz ve karanızı değiştirdiniz. | Open Subtitles | لم تعجبكِ حتى أكثر من زوجك السابق الطريقة التي كان ينظر بها لابنتك |
| Evet. Bu konuya gelirsek bilmenizi isterim ki kızınıza sadece saygı duyuyorum ve emin olun, hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | بخصوص ذلك, اريدك ان تعلمي اني لا اكن شيئا لابنتك سوى الاحترام |
| Yani kızınız en ufak bir mikropla bile mücadele edemiyor. | Open Subtitles | إذن لا يُمكن لابنتك مٌقاومة أصغر جرثومة على الإطلاق. |
| Ayrıca biliyorsun ki ben ölürsem kızını asla geri alamazsın. | Open Subtitles | لأنّكَ تعرف أنّي إذا متُّ، لن تعود أبداً لابنتك. |
| kızın için yaptığım düğün pastasını görmelisin! | Open Subtitles | انتظر حتى ترى كعكة الزفاف الجميلة التي صنعتها لابنتك . بهذا الحجم |
| Bana ikinci bir şans verirseniz söz veriyorum ki kızınızın sahip olduğu en iyi arkadaş olurum. | Open Subtitles | لكن, اذا اعطيتني فرصة ثانية اني اعدك اني سأكون افضل صديق لابنتك التي حصلت عليه |
| RT, ben bekarlığımı senin kızınla kaybettim. | Open Subtitles | ! آر.تي " لقد فقدت عذريتي لابنتك بحق الله |
| kızınızı desteklemek için gittiğiniz futbol maçlarında her seferinde bağırarak konuşmanız.. | Open Subtitles | كلام نابي في ملعب كرة القدم في كل مرة أراك تهتف لابنتك |
| Kızınızdan, karınıza balkonda olanları duydum. | Open Subtitles | لقد استمعت لابنتك بخصوص قفز زوجتك من النافذه |