| Ben yemek için çalışmaya inanıyorum Ben geçimimi avcılıkla kazanırım. | Open Subtitles | فانا اؤمن بالعمل لاحصل علي غذائي بصيدة للحصول علي مؤنتي |
| Numaranızı bulmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | كان لا بُدَّ أنْ اَذْهبَ مشوار طويل لاحصل علي رقمك |
| Nasıl olduğunu anlayamadım çünkü yerini saptamak için yeterli vaktim vardı ama elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ كَيف يمكن هذا لأن كان هناك بالتأكيد الوقت الكافي لي لاحصل علي موقع |
| - Yardımını alabilmek için daha ne kadar soruyu cevaplamam gerekiyor. | Open Subtitles | --مامقدار اسئلتك التي يجب ان اجيب عليه لاحصل علي مساعدتك ؟ |
| Erzak için buluşacağım kişi sendin. | Open Subtitles | كان بسببك انت ذلك انه كنت يجب علىّ ان اقابل لاحصل علي التجهيزات |
| Evet , biliyorum öyle ama, yeşil kart alabilmek için sadece iki haftam var. | Open Subtitles | أنا اعرف ان هذا جنون لكني لدي أسبوعين فقط لاحصل علي الجرين كارد |
| Öyle bir iş için canımı veririm. | Open Subtitles | يمكننى القتل لاحصل علي عمل مثل هذا |
| Görüşü iyi bir yer bulmak için aşağı iniyorum. | Open Subtitles | ساذهب الي اسفل لاحصل علي مدي رؤيه اوضح |
| Bazı cevaplar almak için Inagua bürosuna gittim. | Open Subtitles | ذهب الي مكتب "الايناجوا" لاحصل علي بعض الاجابات |
| Pencerenin oradaki masaya oturmak istediğim için acaba kiminle görüşebilirim? | Open Subtitles | ...إذاً , من يجب ان اكلم ل لا ادري, لاحصل علي تلك المائدة قرب النافذة |
| Bunu kendi çıkarlarım için falan yapmadım. | Open Subtitles | انه ليس لاحصل علي مكافئات منه |