| Kahve bitmiş. Bir şeyler almaya gidiyorum. | Open Subtitles | نفذت القهوه من عندك ساذهب لاحضار بعضا منها |
| Desolina, bugün köye biraz süt almaya gideceksin. | Open Subtitles | ديزولينا اليوم ستذهبين للقرية لاحضار بعض الحليب |
| Siz ikiniz kendi işinizi yaparken ben de şu orospu çocuğunu içeri alayım. | Open Subtitles | بينما تقومو بما تفعلوه هنا سأذهب لاحضار هذا اللعين |
| Bu da sizin yanlış kimlik teorinizi çürütüyor. Sen burada bekle, Bernie. Yukarı çıkıp biraz para alacağım. | Open Subtitles | وهكذا هى نظريتك عن الخلط فى الشخصية انتظرنى هنا يا بيرنى ,وسأصعد لاحضار النقود |
| - Sana bir içki getireyim mi? | Open Subtitles | سأذهب لاحضار شيء أشربة هل تريدين شيئاً ـ بيرة ـ حسناً .. |
| Nancy... Gideceğim ve bunu yapan adamı getireceğim... | Open Subtitles | نانسي , أنا ذاهبه لاحضار الرجل اللذي فعل ذلك |
| "stereotactic robot" almak için gereken para kaynağını buldum.kurulun onayını alacağımdan emin olmalıyım. | Open Subtitles | وجدت طريقة لاحضار مجسم آلي أردت أن أتأكد من موافقتك قبل أن أتابع |
| -Hariçten otopsi yapacağına testereyi getir. | Open Subtitles | عليكِ استخدام المشرط رقم 10 هلا تتوقفين عن ذلك؟ اذهبي لاحضار المنشار |
| Suffolk Dükü, buraya gelip hem Kral'ın mührünü getirmek; hem de bana, rahatlamamızı sağlayacak cevaplar sunmak için yemin etti. | Open Subtitles | لقد اقسم اللورد سوفولك بعودته الى هنا لاحضار السلطة المطلقة وختم الملك وقد استجاب بشكل إيجابي بكثير |
| Sonra da Cathcart Towers Hotel'e mücevherleri almaya. | Open Subtitles | ثم اذهب الى فندق كاتاكارت تاور لاحضار المجوهرات |
| Benim scotch'u almaya gittiğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | فى نفس الوقت ساعرف انكِ ستذهبين لاحضار الاسكوتش |
| - Geçen hafta beni kurabiye almaya yolladığında. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي عندما أرسلتني لاحضار الكعكة |
| Garajın arkasından biraz odun alayım dedim. | Open Subtitles | ؟ ذهبت لاحضار خشب للاشعال من الخلف الجراج |
| İyi o zaman. Çıkar bacağını, gidip bir kemik testeresi alayım skora beraberlik getirelim! | Open Subtitles | إذا، عظيم، أخرجي ساقكِ، وسأذهب لاحضار منشار عظام، |
| Ben aygıtı alacağım. 10 dakika sonra dışarıda görüşürüz. | Open Subtitles | .انا ذاهبه لاحضار جهاز الاستنشاق .ساراكى فى الخارج فى العاشره |
| Birini bulacağım ve sonra gelip seni alacağım. | Open Subtitles | سأذهب لاحضار شخص وعندما أعود سأصطحبك ايضا |
| - Sana bir içki getireyim mi? | Open Subtitles | سأذهب لاحضار شيء أشربة هل تريدين شيئاً ـ بيرة ـ حسناً .. |
| önemli değil, tamam mı? Ben gidip arabayı getireyim. | Open Subtitles | لا يهم , حسناً سأذهب لاحضار السيارة |
| Burada kal. Ben gidip yardım getireceğim. | Open Subtitles | ابقي هنا سأذهب لاحضار بعض المساعدة |
| Yardım getireceğim. | Open Subtitles | ـ سنذهب لاحضار نجدة ـ حسناً .. |
| İyi geceler, kızlar! Şimdi ışıkları kapatın. Aşağıya gitmek üzereydim biraz ılık süt almak üzere. | Open Subtitles | اطفئوا الاضواء الان كنت نازلة للدور السفلي لاحضار بعض اللبن الدافئ |
| Git yağımı getir "Z" gibi şeyler dedi. - Ve bunu ve onu. | Open Subtitles | هو مثل يا الزنجي الغبي , اذهب لاحضار الزين يا زنجي |
| İşleri hazır hale getirmek için patronu bulacağım ve yakında görüşeceğiz. | Open Subtitles | سأعثر على الرئيس لاحضار الاشياء و سأراك قريباً |
| Kraliçeyi getirmeye gidiyorlar. | Open Subtitles | يذهبون لاحضار الملكة يجب أن تكون رائعة |
| Sen neden arabanı alıp bizimle ön tarafta buluşmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تذهب لاحضار سيارتك وتقابلنا عند المدخل؟ |