"لاداعي أن" - Translation from Arabic to Turkish

• gerek yok
• gerekmiyor

Gemiyle beraber yok olduğuna göre, bu konuda endişelenmemize gerek yok.
لحسن الحظ، لاداعي أن نقلق بشأن ذلك بما أنها قد حطمت مع السفينة

Bunu biliyorum baba. Bunun için rehbere gerek yok.
أعرف ذلك يا أبي لاداعي أن تتصرف كمرشد سياحي

Böyle bir şey yapmamıza gerek yok.
لاداعي أن نفعل ذلك. نحن لا نؤذي الناس.

Sadece sesli düşünüyordum. Bu kadar kaba olman gerekmiyor.
كنت أفكر بصوت عالٍ فحسب، لاداعي أن تكون عدائية لهذه الدرجة

İyi durumda olmadığını görmek için doktor olmak gerekmiyor.
لاداعي أن تكون طبيباً لكي تحكم على الأمر أنه ليس معافى لكي يرحل

Oldukça zinde görünüyorsun. Oraya gitmene gerek yok.
أنت رشيقة لاداعي أن تذهبي هناك

Benim yerime savaşmana gerek yok.
لاداعي أن تتورطي في مشاكلي كلها

Benim için endişelenmene gerek yok.
لاداعي أن تقلقي بشأني

Kimsenin bilmesine gerek yok.
لاداعي أن يعلم أحد

Pahalı bir votka olmasına gerek yok.
لاداعي أن تكون فودكا غالية

Tess konuyu değiştirmene gerek yok.
تيس) لاداعي أن تصرفي انتباهكِ)

Hiçbir şey söylemeniz gerekmiyor.
لاداعي أن تخبره باي شيء

David'in ölümüyle, seninle yaptığı telefon görüşmesi arasında bir bağlantı olduğu hususunda endişelenmen gerekmiyor.
لاداعي أن تقلقي بشأن وجود أي ارتباط بين (موت (ديفيد واتصاله بكِ

Metanetli olman gerekmiyor.
لاداعي أن تكونِ متكتمة هكذا

Başkan'ın karar vermesi gerekmiyor, Mike.
(لاداعي أن يرد الرئيس يا (مايك