| Siz ikiniz uslu çocuk olun ve Lazarus'un sizi aramasına izin verin. | Open Subtitles | الآن 'الل اثنين من الصبية لا يزال، والسماح لازاروس هنا تفقد لك. |
| Sharon Lazarus: Son iki yıldır Karayipler Kalp Enstitüsü'nde ekokardiyograf olarak çalışıyorum. Eğitimimi bu enstitüde aldım. | TED | شارون لازاروس : أنا إيكوغرافية في معهد القلب من منطقة البحر الكاريبي منذ العامين الماضيين. تلقيت التدريب في هذا المركز |
| Bu insanların seçenekleri kalmamıştı ve kendilerine uygulanan tüm geleneksel yöntemler itibarıyla modern zaman Lazarus vakaları gibiydiler. | TED | هؤلاء هُم الأشخاص اللذين نفذت منهم الفرص، وبكل الطرق التقليدية التي حصلوا عليها، كانوا مثل حالات لازاروس الحديثة. |
| Mary Lazarus, Sen harikasın ama yardım almalıyız. | Open Subtitles | ماري لازاروس, أنت رائعة حقاً لكن بإمكاننا حقاً استخدام بعض المساعدة. |
| Hiç şaşırmadım. Azir'i nasıl sağ bırakırlardı? | Open Subtitles | لم أندهش كيف يمكن أن يتركوا لازاروس حيآ؟ |
| Mary Lazarus, içeri girdiğim anda bunu bildiğini anlamıştım. | Open Subtitles | ماري لازاروس, حالما دخلت من الباب علمت أنك تعلمين ذلك |
| Yarından itibaren Mary Lazarus koroyu yönetmeye devam edecek. | Open Subtitles | اعتبارا من يوم غد، ماري لازاروس سوف تستأنف قيادتها للفرقة |
| Dr. Lazarus, umarım protokolü ihlal etmiyorum, ama ben tevazu ile yanınızda bulunuyorum. | Open Subtitles | دكتور لازاروس آمل أنى لا أخرق البروتوكول أنا أشعر بالضآله وأنا أقف فى وجودك |
| Biliyorsun Lazarus iblisini ortaya çıkarmak pek akıllıca bir iş değil. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هو لَيسَ a تحرّك حكيم للكَشْف عن a شيطان لازاروس. |
| Kitap'ta Lazarus iblislerinin mezarlık toprağından ne kadar uzak kalırsa o kadar güçlendiği yazıyor. | Open Subtitles | يَقُولُ الكتابَ بأنّ شياطينَ لازاروس صِرْ أقوى الأطولَ هم في الخارج مِنْ أرضِ المقبرةِ. |
| Nasıl oluyor da ben gerçekten Lazarus iblis yenmek değil mi biliyor musun? | Open Subtitles | كيف أعلم أنك في الحقيقة لم تقضي على لازاروس المشعوذ ؟ |
| Çünkü, Lazarus ölünce Martha ile Mary, cesedinin üzerinde ağlamıştı. | Open Subtitles | حَسناً، عندما لازاروس ماتَ، مارثا وماري، بَكوا على جسمِه. |
| Ölmüşler üzerinde Lazarus etkisi yaratan bir serum geliştiriyorsun. | Open Subtitles | أنك تطور مصل بسرية تامه لديه تأثير لازاروس ثابت على المتوفى كثيراً |
| Ve bu konuda konuşursan Proje Lazarus iflas edecek. | Open Subtitles | وإذا كنت ستتحدث عن ذلك، فإن مشروع لازاروس سوف يفلس |
| Lazarus ikinizin de bakir olduğunuzu buldu. | Open Subtitles | وجدت لازاروس لكم على حد سواء أن تكون العذارى. |
| Lazarus sendromu 1982'den beri sadece 38 kez rapor edilmiş. | Open Subtitles | متلازمة لازاروس حدَثَت فقط 38 مرّة منذ العام 1982م |
| Tahmin edeyim, seni Lazarus Çukuru'na soktular. | Open Subtitles | دعني أخمن لقد وضعوك في بركة لازاروس بركة سحرية تعيد الأموات مرة أخرى |
| Sen Tanrı'nın Krallığından uzak değilsin Lazarus. | Open Subtitles | أنت لست بعيد من مملكة الله، لازاروس |
| - Buraya mümkün olduğunca çabuk geldik. - Sorun nedir? - Lazarus'u kaybettik. | Open Subtitles | جئنا بسرعة على قدر ما أستطعنا - فقدنا لازاروس - |
| Eğer bana Scully'i verirsen bende Azir'in Kasesi'ni kırıp, parçalarını Güneş Tanrısı'nın girmediği yerlere gömmem. | Open Subtitles | تعطيني سكولي، أنا لا أحطّم طاسة لازاروس وتدفع القطع... |