| Biliyorsunuz ki "hayır" demek isterim ama adamı tanıyana dek bunu söylemenin imkânı yok. | Open Subtitles | تعلمين انك تحبين ان اقول لا ولكن, لاسبيل لكى اقول لك حتى نعرف الرجل |
| Bunun anlamanın bir yolu yok. | Open Subtitles | لاسبيل أمامك لتفهم هذا ولكن عندما تصبح الأمور سيئة بحق... |
| Olamaz çünkü Lena'yla benim birbirimize karşı hissettiğimiz şeylerin yanlış ve şeytanca bir şeye dönüşme imkanı yok. | Open Subtitles | لن يحدث هذا, لأنه لاسبيل لأن يتحول الشعور الذي يربطنا ...إلى شيء خطأ أو شرير |
| Bu sevgini önüne geçebilecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لاسبيل إلى تلافيه الآن |
| Anlatmanın imkanı yok. | Open Subtitles | لاسبيل لمعرفة هذا |
| Çıkış yok. | Open Subtitles | لاسبيل للخروج. |