tabela falan astırsak aslında. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نعد لافتةً بهذا الخصوص أكرر .. |
Bir saate ressam gelecek akşama tabela hazır. | Open Subtitles | الرَّسَّامُ سيفتح في غضون ساعةٍ... ومعه لافتةً جديدةً بحلول الظلام. |
Şoför, elinde ismim yazılı olan bir tabela tutuyordu sonrasında çantalarımı taşıdı ve hatta bir şişe Fiji suyu bile verdi. | Open Subtitles | السّائق كان يحمل لافتةً عليها اسمي حملَ حقائبي، وأعطاني قنينة ماءٍ (فيجي). |
O kadar tatlı ve savunmasızsın ki boynuna "Sorunlarımı penisinle çöz Jake" diyen bir tabela assan aynı şey olur. | Open Subtitles | أقصد، أنتِ جميلة للغاية ومستهدفة وإنه تشبه كما لو أنتِ ترتدين لافتةً تكتب عليها "حل مشاكلك بقضيبك يا (جايك)." |