| Her zamanki gibi harikulade performans, Monsieur English, Fakat korkarım devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | اداء رائع كالعاده سيد انجليش لاكن انا اخشى انه علينا المضي |
| O zaman hepsi evlere şenlik değildi Fakat sonradan bakınca her şey komikti. | Open Subtitles | ليست كلها مضحكة في ذلك الوقت لاكن كان كل شئ ممتع بعد أن ندرك مؤخرا, |
| Keşke sizi ileride nelerin beklediğini görebilseydim Fakat teslim etmem gereken bazı siparişlerim var. | Open Subtitles | كنت أرغب في الإنتظار و رؤية ما سيحدث لاكن عندي أشياء يجب عملها |
| Hangi taşın altından sürünerek çıktığını ya da hakkımda bu gülünç fikirleri nereden edindiğini bilmiyorum Ancak kiminle uğraştığın konusunda en ufak bir fikrinin olmadığı açıkça ortada. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا اقحمت في مؤخرتك او من أين جئت بهذه الافكار السخيفة عني لاكن يبدو من المحزن |
| Ancak bu kez Baylin'in vazosu yerine kendisi vardı. | Open Subtitles | لاكن هذه المرة بدلا ً من جرة بايلين رأيت الرجل نفسة |
| - Ama iktidar tüfeğin ucundadır. | Open Subtitles | لاكن القوة تاتي من سيطان المسدس. ماو تسي تونغ. |
| Fakat bu 'beğenme' beni bir 'limonlu kareler insanı' yapar mı? | Open Subtitles | لاكن بعدما أكون بالجانب لوحدي يجعلني سيد قطع الليمون |
| Fakat şu içerideki adamlar, bu gerçeği anlamıyorlar. | Open Subtitles | لاكن الأمر أن هاؤلاء الرجال لا يفهمون ذلك |
| Beni vurabilirsin; Fakat daha sonra bunu hem FSB'ye hem de polise açıklamak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | يمكنك إطلاق النار علي لاكن ستحتاج لشرح ذلك لدى المخابرات الروسية و للشرطة |
| Abim başımda duruyordu, Fakat tekne kaya gibi sertti. | Open Subtitles | ،أخي وقف امامي لاكن القارب كان يتحرك كثيراً |
| Evet, Fakat dünyada birçok şey adil değil. | Open Subtitles | نعم، لاكن اقصد، تعرفين الكثير من ـــ غير عادل |
| Hayır,Fakat güzel bir akşam yemeği ve bedava içki ikram edenler oldu. | Open Subtitles | لا، لاكن تحصلين على عشاء فاخر، وكحول مجاني |
| Bakın, bu size kulak misafiri olduğum anlamana gelmiyor Fakat sonunun şurda duran Rupert gibi olmasını istemezsin, adamım. | Open Subtitles | اسمع، لم اقصد أن استرق السمع إليكم، يارفاق لاكن لا تريد أن ينتهي بك المطاف مثل روبرت هناك |
| Bir sonraki karşılaşmamızı dört gözle bekleyeceğim Fakat artık sahneden çekilme vaktin geldi. | Open Subtitles | ... لقد منحتني شيئاً لأتطلع إليه لاكن أظن أنه الوقت المناسب لكي ترحل |
| Fakat işler iyi gitmedi | Open Subtitles | . لاكن الأمور لم تجري بشكل جيد |
| Ana yollara yakın; Ancak üzerlerinde yer almayan yerler. | Open Subtitles | بناءً على عدت أشياء تحتاج إلى مكان بالقرب من الطرق الرئيسية لاكن غير مطل عليها |
| Gerçekten öyle. Ancak Garrett'ın Maya'yı öldürmediğinden çok eminiz. | Open Subtitles | لاكن نحن متأكدين ان جاريت , لم يقتل مايا |
| Ancak en azından sana her zaman güvenebilirim. | Open Subtitles | لاكن على الأقل أستطيع دائما الإعتماد عليكِ |
| Ancak misket tüfeği en güvenilir silâh sayılmaz. | Open Subtitles | لاكن .. البندقية ليست أكثر سلاح يمكن الإعتماد عليه |
| Ancak düşmanım olmayı seçerse dünyadaki bütün tâlihler toplansa onu kurtaramaz. | Open Subtitles | لاكن كل مافي العالم من حظ لن ينقذه إذا اختار أن يكون عدوي |
| - Planı ilgimi çekiyor. - Ama, Bay Bridger... | Open Subtitles | انا مهتم بمخططة لاكن سيد بريدجر |