| Tüm bunlar için sana ihtiyacım yok çünkü işi kendim sıçıp batırabilirim. | Open Subtitles | لا أحتاجك لتفعل هذا يا مارتي يمكنني إيقاع نفسي في المشاكل لوحدي |
| Söylemeye çalıştığım şey, Susan, evde kalacak birine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ما أحاول قوله سوزان أنني لا أحتاجك لتسكني هنا |
| Etrafımda gizlice dolaşıp, beni korumana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاجك أن تتسلل بالجوار, محاولاً حمايتى |
| İyi, tamam! Defol git buradan! Sana ihtiyacım yok! | Open Subtitles | حسناً, ارحلي من هنا, أنا لا أحتاجك, أنا أكرهكِ |
| Kuralları bana hatırlatmanıza gerek yok, Çavuş. | Open Subtitles | . لا أحتاجك أن تتلوا علي اوامر النظام ، أيها الرقيب |
| Size ihtiyacım yok, sizi istemiyorum da. | Open Subtitles | لا تقول لى ماذا أفعل لا أحتاجك , ولا أريدك |
| - Tamam, onunla böyle konuşamazsın. - Beni savunmana ihtiyacım yok! Gidin buradan! | Open Subtitles | أنا لا أحتاجك لتدافع عني , اخرجوا من هنا اغبياء خربتوا نظامي الجميع خرب نظامي , لا أحد يعرف له |
| Michael evden ayrıldı ve sen harika bir babaydın ama artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | مايكل خارج المنزل وانت كنت والدا عظيما له ولكنني لا أحتاجك بعد الآن |
| Artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لم أعد أعجبك بعد الآن لا أحتاجك بعد الآن |
| Ve diskin nerede olduğunu bilmediğine göre artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | مذ أنك لا تعلم أين نجد القرص... لا أحتاجك بعد الآن. |
| - Clay... - Gitmeni istiyorum. Sana burada ihtiyacım yok, Quinn! | Open Subtitles | طلب منك أن ترحلي أنا لا أحتاجك هنا كويين |
| Buraya gelip işime burnunu sokmana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاجك أن تأتي إلى هُنا . وتقحم نفسك في شؤوني |
| Senin bana ihtiyacın var ama benim sana ihtiyacım yok, ben avatarım . | Open Subtitles | حسناً لدي أخبار لك ... أنت تحتاجنى ولكنى لا أحتاجك . انا الأفاتار |
| Benden saklanmana, benim için doğru olanı yapmamı engellemene de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاجك لأن تختبئ مني، لتمنعني من أن أقوم بما هو صالح لأجلي. |
| Sana ihtiyacım yok. Kimse seni istemez ayrıca. | Open Subtitles | أنا لا أحتاجك لا أحد جاء إليك على أية حال |
| Şu an sana ihtiyacım yok. Diğer herkesin var. | Open Subtitles | لا أحتاجك الآن، أما الجميع فيما سواي يحتاجونك. |
| Ancak ihtiyacım olanı ondan aldım. O yüzden sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لكني حصلت على ما أحتاجه منها لذا لا أحتاجك |
| Yeterince açık olmadım sanırım çünkü senin fikrine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ربما لم أكن واضح في كلامي لأني لا أحتاجك بأن تدخلي |
| Anne, inanması zor gelebilir ama sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أمي، قد يكون هذا صعب عليك للتصديق حسناً، لكنني لا أحتاجك |
| Kusura bakmayın Binbaşı ama işimi nasıl yapacağımı söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | مع كل الاحترام أيها القائد.. لكنني لا أحتاجك أن تخبرني كيف أكتب مقالة. |
| Çünkü bir gün uyanıp da sana ihtiyacım olmadığını düşünürsem bu her şeyi değiştirir. | Open Subtitles | لأنه إذا نهضت من الفراش يوماً ما وقررت أنني لا أحتاجك فسيغير ذلك كل شيء. |
| Jantzen sunumunda sana ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لا أحتاجك في تقديم جانتزن |