| Terk edilmiş gibi hissetmen normal. Ama kendini yalnız hissetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | من الطبيعيّ أنّ تشعر بالهجران، لكنّني لا أريدكَ أنّ تشعر بالوحدة. |
| Ne yapacağına karar vermeden hiçbir yere gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تذهب إلى أي مكان حتى تكون عندكَ خططة محددة مع السّلامة |
| İşe aç karnına gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تذهب للعمل ومعدتكَ خاوية. أمهلني لحظة وسأجلب لكَ العشاء. |
| Artık hiçbir şekilde yardımına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تقوم بأيّ من ذلك ، بأي حال. |
| Yardımıma koşa koşa gelmenize ihtiyacım yok çavuş. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تُسرع لمساعدتي، أيها الرقيب. |
| Sana akıl verirdim, ama sen de benim boşanma hikayelerimi dinlemek zorunda kalırdın ki şahsen seni bu duruma sürüklemem istemem. | Open Subtitles | أستطيع السؤال عن التفاصيل و لكن عندها ستشعر أنك مضطر للاستماع إلى قصص طلاقي و التي لا أريدكَ أن تخوض فيها |
| Tamam, seni içeri götüreceğim ama anneciği uyandırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريد أن أدخلك المنزل ولكنّي لا أريدكَ أن توقظ أمّك |
| Eve gelince şaşırmanı istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أريدكَ أن تندهش عندما تبلغ المنزل |
| Bana bakın. Bunun hakkında endişelenmenizi istemiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | انظر إليّ، لا أريدكَ أن تقلقَ منهم الآن، مفهوم؟ |
| Sanırım artık itfaiyeci olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني لا أريدكَ أن تكون رجل إطفاء أبداً |
| Yani, ön kapıya adam yerleştirerek başımı belaya sokmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تقع بمشكلة لأنكَ... لا تحرس الباب الأمامي |
| Sadece çılgınca bir riske girmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريدكَ أن تقوم بمخاطرات جنونيّة |
| Öyle güzelinden son söz falan bilmiyorum ama ölmeni istemiyorum, senin istemediğini de biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كلماتٌ أخيرة رائعة لكنني لا أريدكَ أن تموت وأعرف أنكَ لا تريد ذلك أيضاً |
| Pardon. Hemen dışarı fırlayıp seks yapmanı istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أسمع، لا أريدكَ أن تخرج وتمارس الجنس غداً، حسناً؟ |
| "Hayır, yapmak istemiyorum" dedi bana. Ben de "Bırak bir dil atayım" dedim. | Open Subtitles | قالت، "لا، لا أريدكَ أن تقوم بهذا." فقلتُ، "دعيني أنزل وأزحف بداخله." |
| Tekneye gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تذهب بحثاً عن ذلك القارب |
| Gitmeni ben de istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا أيضاً لا أريدكَ أن تغادر |
| Sahada partnerim olmana ihtiyacım yok. Hayatımda partnerim olmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أريدكَ شريكي في العمل الميداني أريدكَ كشريك حياتي |
| Çünkü benim ihtiyacım yok artık. | Open Subtitles | لأنّني أنا لا أريدكَ أن تعود |
| Bir şey söylemene ihtiyacım yok dostum. | Open Subtitles | لا أريدكَ ان تقول شيء يا صاح. |
| Yanlış anlamanı istemem ama böylece hayatımı dağıtamam. | Open Subtitles | لا أريدكَ أن تفهمني بالشكل الخاطئ لكن لا يمكنني إقتلاع حياتي بمثل هذه الطريقة |