| Sürekli böyle diyorsun ama evliliğini bozmuş gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | كنت تقول ذلك لكني لا أريد أن أشعر كأنّي أدمر زواجك. |
| Kendimi sana borçlu hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر بأنني ملزم أن أعاملك بنفس الطريقة التي تعاملني بها |
| Hadi gel-git, beni de al yanına. Artık acı hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | هيا أيها الموج ، خذني معك فأنا لا أريد أن أشعر بالمزيد من الألم |
| Ama artık bu konuyu kısık sesle konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنني لا أريد أن أشعر بالرفض بعد الأن |
| O adamı kahraman yapan insanların parçası olmak istemiyorum | Open Subtitles | و أى مجتمع الذى يجعل ذلك الرجل بطلاً . أنا الوحيد الذى لا أريد أن أشعر بأنى جزء من ذلك |
| Bana ne kadar cahil olduğunu anlatma. Senin için üzülmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا تخبرنى أنك لم تكن تعلم لا أريد أن أشعر بالآسي عليك |
| Bebeğim hastaneye götürdüklerini söyleyen telefon geldiği sırada hissettiklerimi bir daha hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر ثانية بما شعرت به عندما تلقيت تلك المكالمة التى قالت أن ابنتى الصغيرة كانت بطريقها للمشفى |
| Canım yanıyor ve bir daha böyle hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنه مؤلم.. لا أريد أن أشعر بذلك مرة أخرى |
| Ben de seni istiyorum, ama bunu sana borç para verdiğim için yapmış olduğumuzu hissetmek istemiyorum. Peki, peki. | Open Subtitles | أريدك أيضاً لكني لا أريد أن أشعر أننا نفعل هذا لأني أقرضتك المال |
| Ben kendimi mutlu hissetmek, aptal gibi hissetmek istemiyorum. Şimdi olmaz. | Open Subtitles | فأنا لا أريد أن أشعر بالسعادة أو السخافة، ليس الآن |
| Geçen bir kaç ay berbattı, ...ve evindeki şaraplar hakkında kötü hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | الأشهر القليلة الماضية كانت سيئة وأنا لا أريد أن أشعر بالسوء لشرب جميع النبيذ الذي في المنزل |
| Dur, söyleme aslında. Kendimi yaşlı hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا تقولي لي لا أريد أن أشعر بالتقدم في السن |
| İspiyonculuk yapıyor gibi hissetmek istemiyorum ama eninde sonunda dediklerini yapacağım. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر بأني أخون فريقي ولكن عاجلاً أم أجلاً سأطيع الأوامر |
| Ama şimdi onun gücünü hissettiğim ve onu bir daha asla hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن الآن بعدما شعرت بقوته، لا أريد أن أشعر بها مجددًا. |
| Hiçbir şey düşünüp hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفكر بأي شيء لا أريد أن أشعر بأي شيء |
| Ben artık dışlanmış hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر كأنني غريب بعد الآن |
| Kendimi ucube gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر كأني مسخ طوال الوقت |
| Yalnız hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا شيء آخر لا أريد أن أشعر بالوحدة فقط |
| Bu anlaşma konusunda kendimi kötü hissetmek istemiyorum, Avery. | Open Subtitles | [ لا أريد أن أشعر بخيبة أمل من هذا [ آفري |
| Ama artık bu konuyu kısık sesle konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنني لا أريد أن أشعر بالرفض بعد الأن |
| Aslında şu anda hiçbir şeyin farkında olmak istemiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أريد أن أشعر بأي شئ الأن |
| üzülmek istemiyorum. üzülmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر بأي شيء, والشيء الوحيد بشأن دايمن |