"لا أستطيع ترك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakamam
        
    • terk edemem
        
    • ayrılamam
        
    • olmasına izin veremem
        
    Teşekkürler; ama, babamı burada yalnız bırakamam. Open Subtitles شكراً لك، لكنني لا أستطيع ترك أبي وحيداً هنا.
    Annemi bırakamam, kardeşimi de, henüz değil. Open Subtitles ‫لا أستطيع ترك أمي ‫ولا أخي الصغير ‫ليس بعد
    Kızları avluda oynamaya bırakamam. Open Subtitles لا أستطيع ترك البنتيْن تلعبان في الفناء.
    Park görevlisi gelene kadar arabamı terk edemem. Open Subtitles ولكن لا أستطيع ترك سيارتي حتّى يأتي شرطي الوقف
    Hasta bir kadını ve üç çocuğu onu tatmin etmek için terk edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك زوجة مريضة و ثلاثة أطفال لخاطر صاحبة السمو.
    Çünkü buradan ayrılamam, sen de benden ayrılamazsın. Open Subtitles لأني لا أستطيع ترك المكان هنا ، و لا يمكنكِ تركي
    Bunun olmasına izin veremem. Kızı bırak. Aradığın kişi benim. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك هذا يحدث إترك البنت ، أَنا من تريده
    Lanet olası işi de bırakamam çünkü bu ev için avans çektim. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك عملى اللعين لانى اخذت قرض لهذا المنزل
    Elimden geleni yapmam gerekiyor. Bu işin peşini bırakamam. Open Subtitles لا يهم ما الطريقة التي إستعملتها ، لا أستطيع ترك هذه المسألة بدون تدخل
    Neden bilmiyorum ama bunu bırakamam. Open Subtitles لا أستطيع، ولا أعلم السبب، لكنني لا أستطيع ترك هذه من يدي
    Evet, onları yalnız bırakamam. Open Subtitles نعم,أنا لا أستطيع ترك هؤلاء الرفاق لوحدهم.
    Bu işi oluruna bırakamam. O dosyaları almam gerek. Open Subtitles لكن لا أستطيع ترك ذلك يحدث، لذا سأحتاج لرؤية ذلك الملف.
    Haskell, üzgünüm, bu gece Holly'i yalnız başına bırakamam. Open Subtitles هاسكل , أنا آسفة , لا أستطيع ترك هولي بمفردها الليلة
    Ama eşlerimi elleri boş bırakamam. Open Subtitles ولكن الآن، لا أستطيع ترك نسائيالهندياتهناخالييالوفاض.
    - Uçağı bırakamam, ofisin malı o. Open Subtitles هيا بنا , هيا بنا لا أستطيع ترك الطائرة انها ملك للمكتب
    İçkiyi bıraktım zaten sigarayı da bırakamam. Open Subtitles انظري، أنا تركت الشراب لا أستطيع ترك السجائر، إنهم أصدقائي المتبقون
    Bu insanları ölüme terk edemem. Bu insanları terk edemem. Open Subtitles لا أستطيع ترك هؤلاء النّاس يموتون لا أستطيع ترك هؤلاء النّاس
    Cinayet mahallini terk edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك مشهد الجريمة.
    Kuzey Kore'yi terk edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك كوريا الشمالية.
    Sarah, şu an bu adamları terk edemem. Open Subtitles سارة) ، لا أستطيع ترك هؤلاء الاشخاص) في الوقت الحالي
    İşimi yapmadan bu odadan ayrılamam. Open Subtitles لا أستطيع ترك هذه الغرفة حتى أنهي عملي
    Üzgünüm, masamdan ayrılamam. Open Subtitles لا أستطيع ترك مكتبي،
    Duygularımın sahip olduğum her şeye mal olmasına izin veremem. Open Subtitles لا أستطيع ترك مشاعري تكلّفني كلّ ما بنيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more