| Bence bu trigonometri alıştırmanı bitirmemen için mantıklı bir gerekçe değil. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا عذراً مقبولاً لعدم حلك لتدريبات علم المثلثات |
| Bence bu çocuklara uygun bir konu değil. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا الحديث مناسب للصغار |
| Ama Bence bu etki belli görevlere kadar uzanmaz. | Open Subtitles | لكنني لا أظن أن هذا يشمل بعض التعيينات |
| Sanki bir... kayıttan geliyordu.Bunun 100 yıllık bir ruh olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | كان مقطوعاً وكأنه تسجل لا أظن أن هذا شبح عمره قرن |
| Ölen polisin, ölüm tehditleriyle ilgisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا الشرطي له علاقة مع التهديد المقام ضد رئيس العمليات البحرية |
| Bu işe adamakıllı bir kutlama lazım, o yüzden bunu sayma sakın. | Open Subtitles | وهذا يتطلب أحتفال مناسب، لذا، لا أظن أن هذا مميزاً. |
| Hanımefendi bunu uzaktan yapmanın mümkün... | Open Subtitles | سيدتي لا أظن أن هذا ممكناً |
| Çocuklar, bu yapının konuşacak kadar dayanıklı olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | يا شباب لا أظن أن هذا وقت مناسب لكم |
| Bence bu adam eldgos'un ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا الرجل يعرف ما هو إلدجوس |
| Bence bu büyük bir grubun saldırısı değil. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا من فعل مجموعة كبيرة. |
| Biliyorsun, Bence bu doğru zaman değil.Değil mi, Ray? | Open Subtitles | أتدرين؟ لا أظن أن هذا هو الوقت المناسب أليس كذلك يا (راى)؟ |
| Bence bu iş yürümeyecek. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا سينجح. |
| Dinle. Bence bu hiç doğru değil. | Open Subtitles | الآن اسمعي لا أظن أن هذا جيد |
| Bence bu adil değil ben de deneye katılmak isterim ayrıca Roy neredeyse bu hanımı öldürmesi nedeniyle cezalandırılmalı. | Open Subtitles | في الواقع لا أظن أن هذا عدل فأنا أريد التجربة .. وأعتقد أن يعاقب (روي) لأنه كاد أن يقتل تلك المرأة |
| Seni fazla zorlayacak bir görev olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا سيكون تحدياُ كبيراً بالنسبة لك |
| Branksome can sıkıcı biri ama bunun önemli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إن "برانكسوم" كلبٌ ممل لكني لا أظن أن هذا يهُم |
| - Buna benzer mi? - Bunun elmas olması gerekir. Bunun uygun birşey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تشبه هذه من المفترض أن تكون هذه من الماس لا أظن أن هذا هو التطبيق المثالي |
| Onun olmasını engelleyen tek şeyin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا الشيء السبب الوحيد الذي يحول بينك وبين حدوث هذا |
| Bu işe adamakıllı bir kutlama lazım, o yüzden bunu sayma sakın. | Open Subtitles | وهذا يتطلب أحتفال مناسب، لذا، لا أظن أن هذا مميزاً. |
| Hanımefendi bunu uzaktan yapmanın mümkün... | Open Subtitles | سيدتي لا أظن أن هذا ممكناً |
| Mümkün olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا ممكنا |
| Bunun bir seçenek olduğundan emin değilim. - Ne? | Open Subtitles | لا أظن أن هذا الخيار متاح |