| Evet. Ayık kalmaya çalışıyorum ki sonra seni öldürmek gibi bir hata yapmayayım. | Open Subtitles | أحاول ألا أثمل حتى لا أفعل شيئاً أحمقاً مثل قتلك |
| Ben bulduğumu düşündüm, fakat o ruhunu bu şirkete satmış, ben neden yapmayayım? | Open Subtitles | و أعتقد أني قد وجدته، لكنه باع روحه للشركة لذا لمَ لا أفعل أنا أيضاً؟ |
| Bir şey yaptığım yok, Karen, sadece karımı içeri davet edip, rahat ettirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفعل اي شي ,كارن بجانب أنني أطلب من زوجتي أن تأتي وتستريح |
| Beyfendiyle konuşmakla kötü bişi yapmadım ki. | Open Subtitles | لا أفعل ذنبا حين أتكلم مع هذا الرجل المحترم |
| Baştan çıkaran şeylerle çevrili olacağım ama hiçbir şey yapmayacağım öyle mi? | Open Subtitles | يفترض بي أن أكون محاط بالإغراء و لا أفعل شيء حيال ذالك ؟ |
| Ben "hordövr" filan yapamam..." | Open Subtitles | إننى لا أفعل شيئاً من الجياد خاصة المشهيات |
| Dedim ki madem bu bir randevu, neden adam akıllı yapmayayım? | Open Subtitles | حسنٌ، أظنأنهامواعدة، لمَ لا أفعل الصواب؟ |
| Öyle şeyler yapmayayım diye, Güney Demiryolu Şirketi her Cuma bana büyük paralar ödüyor. | Open Subtitles | سكة الحديد الجنوبية" دفعوا لي مبلغاً" حتى لا أفعل ذلك |
| - Profesör, durun! Yapmayın! - Neyi yapmayayım? | Open Subtitles | لا يا بروفيسور, لا تفعلها - لا أفعل ماذا ؟ |
| Tamam, o zaman hiçbir şey yapmayayım, buraya gelip seni öldürsünler. | Open Subtitles | -نعم ، لدينا حسنا ، لذلك لا أفعل شيئا ، و سيأتون الى هنا و يقتلونك و من سيقتلون بعد ذلك ؟ |
| Her şeyi sen yap, ben hiçbir şey yapmayayım. | Open Subtitles | تفعل كل شيئ و أنا لا أفعل شيئا |
| Yani öylece oturup bir şey yapmayayım. | Open Subtitles | . لذا، أساساً أجلس و لا أفعل أيّ شيء |
| Bir şey yaptığım yok. Hindi tartı yapıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا لا أفعل شيئاً أنا أعد فطيرة اللحم فحسب |
| Birşey yaptığım yok. | Open Subtitles | لا شيئ يا زامورا أنا لا أفعل شيئآ |
| Ve diğer doktorların hiçbirinin bana iyilik borcu yok, çünkü onlara hiç iyilik yapmadım. | Open Subtitles | و الأطباء الآخرون ليسوا مدانين لي بشئ لانني لا أفعل شيئاً لهم |
| Öncelikle, kimseyi teslim etmiyorum ya da ana hatlarıyla ikinizin söylediği hiçbir şeyi yapmayacağım. | Open Subtitles | أولاً لن أسلم أحداً وعموماً لا أفعل أي شيء تقول |
| Biliyorum, ama nasıl yapamam? | Open Subtitles | أنا أعلم ، لكن كيف يمكنني أن لا أفعل هذا ؟ |
| Bu arada bugün orada yaptıklarım, bağırmak falan, genellikle böyle şeyler yapmam. | Open Subtitles | بالمناسبة ، ما فعلته هناك اليوم بالصراخ ، عادة لا أفعل ذلك |
| Ben bir robot değilim; Her zaman her şeyi aynı yoldan yapmam. | TED | انا لست إنسان آلي, لا أفعل الأشياء بنفس الطريقة في كل مرة. |
| Bak bunu isteyerek yapmadığımı söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أني لا أفعل ذلك فقط لأني أريده |
| Söylemiyorum. İstediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا لا أفعل ذلك يمكنكِ أن تفعلي ما تشائين |
| Evet, sağol adamım ama artık böyle şeyler yapmıyorum ben. | Open Subtitles | لا ، شكرا يـا صـاح لا أفعل تلك الأمور بعد الآن |
| Ama etmememi istiyorsan, Etmem, çünkü sen benim dostumsun. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ولكن لو أنت طلبت مني أن لا أفعل هذا , فإني لن أفعل لأنك صديقي أشكرك |
| - Yapma. - Neyi yapmayım? | Open Subtitles | ـ لا تفعل ـ لا أفعل ماذا ؟ |
| Yapmam gereken bu ama ben asla yapmam gerekenleri yapmam. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن أفعله لكنّي لا أفعل ما يجب علي فعله |