| Dallarından bir kase şaraba hayır demem. | Open Subtitles | لا أمانع في احتساء كأس نبيذ من أغصانها الآن. |
| Şey, evlenmek isteyip istemediğimi bilmiyorum... fakat doğru dürüst bir ilişkiye de hayır demem. | Open Subtitles | حسنا، لا أعرف ما إذا كنت أريد الزواج... ولكني لا أمانع في علاقة مناسبة. |
| Ve biraz sorumluluk almamın sakıncası olmaz. | Open Subtitles | وأنا لا أمانع في تحمل المزيد من المسؤولية. |
| Kesin hapse gireceğiz demiyorum ama gireceksek, önce bir şeyler yemenin sakıncası olmaz. | Open Subtitles | أنا لا أقول أننا قد نسجن بلا ريب, لكن إن كنا سنسجن،فأنا لا أمانع في تناول بعض الطعام أولا |
| -Bayan Armstrong, eminim ki bu sefere mahsus bir istisna..." yapmak sizin için sorun olmaz. | Open Subtitles | لكني لا أمانع في أخذ المخاطرة هذه المرة فحسب |
| Kalmak benim için sorun olmaz. Problem değil. | Open Subtitles | لا أمانع في البقاء, ليست مشكلة. |
| Yeni bir çocuğa hayır demem. | Open Subtitles | أنا لا أمانع في الحصول على طفل آخر |
| Biraz ayrıntıya hayır demem. | Open Subtitles | أنا لا أمانع في بعض التفاصيل |
| Eski bir aile dostuna yardım etmenin sakıncası olmaz. | Open Subtitles | ...لا أمانع في مساعدة صديق قديم للعائلة |
| Benim için sorun olmaz. | Open Subtitles | لا أمانع في البقاء |
| - Kalmak benim için sorun olmaz. | Open Subtitles | - لا أمانع في البقاء |