| Yaşadığı travmayı küçümsemek istemem, veya tamamen eskisi gibi olacağını varsayamam. | Open Subtitles | لا أُريدُ تقليلَ مُعاناتِه و أدّعي أنهُ عادَ كما كانَ بالضبط |
| Oh tatlım, çok iyisin, ama sana yük olmak istemem. | Open Subtitles | حبيبى، ذلك كرم كبير لَكنِّي لا أُريدُ أن أكُونَ عبء. |
| Adi avukatının ne söylediği umurumda değil, bir şey saklamıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ ما محاميكَ تَقُلنَ، لا أَصْمدُ عليك |
| Evet. Kıyıya çok yakın olmak istemiyorum. Biliyorsun. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط لا أُريدُ أَنْ اقترب من الخليج الصغيرِ، تَعْرفُ ذلك. |
| Nerede biliyorsun. Her şeyi berbat etmek istemiyorum, seninkini ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ الظُهُوركاني اتفشخت مبكّراَ جداً في اللعبةِ، لذا هَلْ يُمْكِنُ أَنْ إستعيرْ بتوعك |
| Burada melek falan istemiyorum. | Open Subtitles | لأن بصراحة، أنا لا أُريدُ أيّ ملائكة ملعونة هنا. |
| Bunu tek başıma yapmak istemiyorum. Bu bizim çaylak sınıfı projemiz. | Open Subtitles | هاي لا أُريدُ أَن أَعرض هذا لوحدي هذا مشروعُ صفِنا للمتعهدين |
| Anneme kötü birşey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أيّ شئَ سيئَ يحدث إلى أمِّي. |
| Adayımı buraya sürüklemek ve bu şirketi de itham altında bırakmak istemem. | Open Subtitles | أنظر ، أنا لا أُريدُ لسَحْب مرشّحي هنا وهذه الشركة موضع إتهام |
| - Bilmiyorum ama acıktığında. - ...burada olmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ، لَكنِّي لا أُريدُ لِكي يَكُونَ هنا عندما يُصبحُ جائعَ. |
| Müşterilerim, onları terk ettiğimi sansın istemem. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ ان يعتقد زبائني بانني هَجرتُهم. |
| Beni tanıyanlar, böyle serseri gibi görsün istemem. | Open Subtitles | لا أُريدُ ان يروني الناس الذن اعرفهم وانا أَبْدو كمتسول. لَكنَّك متسول. |
| Önce ısınmalıyım! Kaslarım tutulsun istemem. | Open Subtitles | توقفوا سأقوم بالإحماءِ لا أُريدُ سَحْب هامي |
| Katherine, ölü bir vampiri dövmek istemem ama orada imdadıma yetiştiğin için sağ ol. | Open Subtitles | كاثرين،أنا لا أُريدُ لضَرْب مصّاص دماء ميت هنا، لَكنِّي أُريدُ حقاً لشكراً ليَجيءُ إلى ظهرِ إنقاذِي هناك. |
| Mahkûmların kötü görünmesi umurumda değil, biz kötü görünmeyelim de. | Open Subtitles | تَعلَم، لا يَهُمُني إن بَدى السُجناء على شكلٍ سيء، لكني لا أُريدُ أن نَبدو نَحنُ كذلك |
| O kaplıcalardaki örtülerin ne kadar pahalı olduğu umurumda değil,... lanet olası bir hastane gibi kokuyor. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ كَيفَ غالية الشراشفَ في ذلك حمام التحسّنِ المعدني، هو ما زالَ يَشتمُّ مثل مستشفى ملعونة. |
| Bir aileyi yıkan bir adam olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ ان أكُونَ الرجلَ الذي يَتحطّمُ عائلة. |
| Sadece bir tavsiye, muhtemelen sana söylememiştir, ben bunun bir parçası olmak istemiyorum, Tamam mı ? | Open Subtitles | الذي لم تخبرك عنه في قضية جوستين حيث أنها ربما لم لا أُريدُ أن أكُونَ جزءاً من هذا طيب؟ |
| Hayır, pes etmek istemiyorum, o pisliklerin yerini yerle bir edip başlarına geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا لا أُريدُ إن اسْتِسْلم أُريدُ أَنْ أَطْحنَ أولئك ِالمتعجرفينِ على الأرض |
| İşe yeni bir asistanla devam etmek istemiyorum. | Open Subtitles | - لا لكني لا أُريدُ تَدريبَ مُساعدٍ جَديدٍ آخَر |
| Hayır, ben tarife falan istemiyorum! | Open Subtitles | لا، أنا لا أُريدُ a رزمة ممتازة! إبس! |
| Bunu yapmak istemiyorum Frasier. | Open Subtitles | أنا فقط لا أُريدُ أَنْ أعْمَلُ هذا، فرايزر. |
| Onların peşimde olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أولئك الرجالِ يُفتّشُ عنني. |
| Yüzümün herhangi bir yeriyle ilgili konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ الكَلام حول أيّ جزء من وجهِي. |