| Size bir şey yapın diyorsam, dediğimi yapın demektir ve bir daha da yarı çıplak gelmeyin. | Open Subtitles | عندما أقول لكم شيئاً. أنا أعنيه لا تأتوا نصف عراة |
| Bu odadaki herkesin saat 5'ten önce yalan cihazına girmesini istiyorum yoksa yarın işe hiç gelmeyin. | Open Subtitles | أريد جميع من بالغرفة ان يعرضوا على جهاز كشف الكذب بحلول الساعة الخامسة من مساء اليوم و الا لا تأتوا للعمل غدا |
| Beyler, buraya gelmeyin. | Open Subtitles | مهلاً ،، يارفاق ،، لا تأتوا إلى مركز القيادة |
| Bu davayla alakam yok! Bu yüzden peşimden Gelme. | Open Subtitles | أنا خارج هذه القضية لذا ، لا تأتوا لبحث عني |
| - Gelmemenizi söylemiştim. - Resmen saygısızlık bu. | Open Subtitles | أخبرتك بأن لا تأتوا إلى هنا هذا انتهاك |
| Tüm notlar son nottur. Bu yüzden lütfen not istemek için yanıma gelmeyin. | Open Subtitles | كلّ الدرجات نهائيّة، لذا لا تأتوا لرؤيتي مُتوقعين التفاوض لدرجة أعلى. |
| Yukarida bulusalim. Hep bir gelmeyin. | Open Subtitles | قابلوني في الطابق العلوي لا تأتوا جميعا مرة واحده |
| Şimdi, bütün ailelerden ricam Lütfen buraya gelmeyin. | Open Subtitles | نطلب من كل العائلات أرجوكم، لا تأتوا إلى هنا |
| Sadece 300 misafire yetecek kadar Rus-altın havyarımız var o yüzden lütfen aç gelmeyin! | Open Subtitles | طلبت كافيار روسي بما يكفي لـ300 مدعو، لذا أرجوكم، لا تأتوا وبطونكم فارغة! |
| Derse katılmak istemiyorsanız gelmeyin. | Open Subtitles | لو لم تريدوا أن تكونوا هنا لا تأتوا |
| Yoksa yarın işe gelmeyin. | Open Subtitles | و الا لا تأتوا للعمل غدا |
| Um, Bay Haldeman şimdiden büyük bir cellat, öyleyse bana sızlanmak için gelmeyin o size bir şeyler söylediği zaman. | Open Subtitles | السيد (هالدمن) هو المسؤول اعتباراً من الآن لذا لا تأتوا إلي متذمرين إذا أمركم بشيء لا يعجبكم، فكلامه هو كلامي، اتفقنا؟ |
| Bana yine yalvarmaya gelmeyin. | Open Subtitles | لا تأتوا لإستجدائي ثانيةً، رجاءً تاي! |
| Çözene kadar da içeri gelmeyin. | Open Subtitles | و لا تأتوا للداخل حتى تفعلوا |
| Nerede olduğumu hiç bilmiyorum, o yüzden gelmeyin. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حقاً مكاني لذا، لا تأتوا... |
| Bir daha gelmeyin buraya! | Open Subtitles | ! لا تأتوا الى هنا مجدداً على الاطلاق |
| Ama lütfen gelmeyin. | Open Subtitles | لكن من فضلكم لا تأتوا. |
| Kapını açık bırakmadan Gelme. | Open Subtitles | لا تأتوا ما لم تتركوا أبواب منازلكم الأمامية مفتوحة. |
| Gelme dersin, gelirler. | Open Subtitles | تقولين لهم: "لا تأتوا"، فيأتون |
| - Destek olmak için geldik. - Gelmemenizi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأن لا تأتوا إلى هنا هذا انتهاك |