| Hala pek iyi görünmüyorsun. Belki de Ağustos'ta gitmeliyiz. | Open Subtitles | لا زلت لا تبدين بخير ربما علينا الذهاب بعيداً في أغسطس |
| Kaba görünmek istemem ama pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أقصد أن أبدو فظاً لكنكِ لا تبدين بخير. |
| 12 saatlik uykudan sonra pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | بعد 12 ساعة نوم , لا تبدين بخير. |
| İyi görünmüyorsun. Güzel görünüyorsun, ama iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تبدين بخير أنتِ تبدين جميلة لكنكِ لستِ بخير |
| Gerçekten iyi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين أنت لا تبدين بخير .. |
| - İyi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بخير. |
| Sesin hiç iyi gelmiyordu ve hiç iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حقاً لا تبدين بخير ومظهركِ لا يدل انكِ بخير |
| İyiyim, bana zarar vermediler. pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تبدين بخير |
| pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | You don'tانت لا تبدين بخير look fine. |
| pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بخير. لماذا؟ |
| Hayır, ama sen pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | بلى، لكنّك لا تبدين بخير حال. |
| Hayır, ama sen pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | بلى، لكنّك لا تبدين بخير حال. |
| pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين بخير جدا |
| Hayır, ama sen pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | بلى، لكنّك لا تبدين بخير حال. |
| İyi görünmüyorsun tatlım. Oysa daha iyi hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لا تبدين بخير لقد قلتِ أنكِ تحسَّنتِ |
| - Ben iyi hissediyorum - Ama iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | ـ أشعر أنني بخير ـ لكنك لا تبدين بخير |
| İyi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تبدين بخير |
| Evet, hiç iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أجل، لا تبدين بخير |