| Ah, tatlım. Hayır, hayır, hayır, Ağlama. Sorun yok. | Open Subtitles | عزيزتي ، لا لا تبكين ، لا بأس لن أقوم بتغريمك |
| Yapma, lütfen Ağlama. Dizlerimi ağrıtıyor. | Open Subtitles | بربك، صغيرتي لا تبكين فهذا يسبب لي ألماً في الركبة |
| Zorlandığında tek başına Ağlama. | Open Subtitles | عندما تكون الأمور صعبةً لا تبكين وحدكِ.. |
| Çünkü sen bir kere ağlamıyorsun. Altı kere ağlıyorsun. | Open Subtitles | لأنّ لمّا تبكين، لا تبكين مرّة واحد فحسب، بل 6 مرّات. |
| Dolayısıyla bundan sonra gözyaşlarını tutamadığında lütfen asla tek başın Ağlama. | Open Subtitles | لذا من الآن فصاعداً إن كان لا يسعكِ سوى البكاء.. لا تبكين وحدكِ مُطلقاً. |
| Kaybedince çok Ağlama, olur mu? Gözlerin şişer. | Open Subtitles | لا تبكين كثيراً عندما تخسرين، كي لا تصبح عيناكِ منتفخة. |
| Canımın içi, bu kadar Ağlama. Sürekli ağlayıp duruyor. | Open Subtitles | لا تبكين هكذا يا قلبي إنها تبكي طوال الوقت |
| Ağlama, Ağlama. Sarsılmadan oluyor sanırım. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك لا تبكين، لا تبكين |
| Anneciğim Jess... Ağlama. | Open Subtitles | ـ أوه ، ماما ، لا تبكين ـ إسكت |
| Ağlama şekerim. Bunu telâfi edeceğim. | Open Subtitles | لا تبكين يا عزيزتي, سأعوض عليكِ |
| Ağlama, Ağlama. Evleniyor yaparken Ağlama. | Open Subtitles | لا تبكِ لا تبكِ أنتِ لا تبكين في زفافك |
| Ağlama anne. | Open Subtitles | لا تبكين يا أمها |
| Ağlama, Sera. | Open Subtitles | آه لا تبكين يا سارة |
| Lütfen, Ağlama. | Open Subtitles | رجاء، لا تبكين. |
| Tamam tamam bunu yapma Ağlama... | Open Subtitles | -حسنا , لا تفعلي ذلك , لا تبكين |
| Ağlama. Bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا تبكين , سوف أكون بخير |
| Ağlama lütfen. | Open Subtitles | رجاءاً لا تبكين. |
| Hadi ama, ağlamıyorsun. Sen hep güçlüydün hatırlasana. | Open Subtitles | بحقك، أنت لا تبكين أنت القوية بيننا، ألا تتذكرين ذلك؟ |
| Sen onun için ağlamıyorsun Felicity, sen Oliver için ağlıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تبكين لأجلها يا (فليستي)، بل إنّك تبكين لأجل (أوليفر). |
| ağlamayın ağlamayın Ekselansları. | Open Subtitles | لا تبكين يا سيدتي سعادتكِ, لاتبكين |