| - Beni bir daha sakın arama! - Bir dakika. Birkaç sorunumuz vardı. | Open Subtitles | ـ لا تتصل بي مُجدداً ـ مهلاً، لقد وصلنا إلى نهاية ناقصة |
| BENİ arama. ARTIK GÖRÜŞMEMELİYİZ. DELİ OLAMAM. | Open Subtitles | لا تتصل بي يَجِبُ أنْ لا نَرى بعضنا بعد ذلك أنا لا استطيع |
| Numarayı bul, ama arama. Sadece sinyal gönder. Esas üsten mi gönderelim? | Open Subtitles | فقط إحصل على الرقم، لكن لا تتصل به، فقط إرسل إشارة. |
| Neden daha sonra aramıyorsun... O da olmaz çünkü evleni... | Open Subtitles | لماذا لا تتصل بى لا يمكن ذلك أيضاً لأننى سأتز؟ |
| Elinizdeki bilgi ne olursa olsun... beni bir daha aramayın. | Open Subtitles | مهما كانت المعلومات التي لديك لا تتصل بي مرة أخرى |
| Sana yardım edemem. Kendi bokunu kendin temizle. Beni arama. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل شيء تولى أمر نفسك , و لا تتصل بى |
| Kendi bokunu kendin temizle. Beni arama. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل شيء تولى أمر نفسك , و لا تتصل بى |
| Hayır! Kimseyi arama. Kime güvenebileceğimizi hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا ، لا تتصل بأى احد نحن لا نعرف بمن يمكن ان نثق |
| Sadece benim belirlediğim zamanlarda buluşacağız. Asla beni arama. | Open Subtitles | نحن سنتقابل حينما أريد واقرر هذا,لا تتصل بى أبدا |
| Saat 7'ye kadar arama ama, tarife ucuzluyor o zaman. | Open Subtitles | ولكن لا تتصل حتى السابعة لماتنخفضالأسعار. |
| Saçma sapan konuşacaksan bir daha burayı arama. | Open Subtitles | لا تتصل مرةً أخرى إذا أردتَ التفوه بالحماقات |
| Cebim öyle, ama ajans numaralarından arama, izleniyorum. | Open Subtitles | هاتفي مشفر ولكن لا تتصل على هاتف الوحدة فأنا مراقبة |
| ...yüzde 40 almazsam... 60'a 40 dersen beni ara, yoksa hiç arama. | Open Subtitles | لكن أذا لم أرى 40 بلمئه أتصل بي عندما تصبح النسبه 60 الى 40 أو لا تتصل بي أبدا |
| Lütfen, bir daha cep telefonumu arama. | Open Subtitles | لا و من فضلك لا تتصل على هاتفي المحمول ثانية أبداً |
| İnanılmaz öykülerle o ilgilenir. Neden onu aramıyorsun? | Open Subtitles | هي تكتب عن الأشياء التي ليس لها تفسير، لمََ لا تتصل بها ؟ |
| Şundan aramayın. O eski numara. | Open Subtitles | لا تتصل بى على هذا الرقم فأنة الرقم القديم |
| O zaman bir ara onları arayıp kendi evine davet edersin. | Open Subtitles | حسناً لما لا تتصل عليهم في يوما ما وتدعوهم الى منزلك |
| "Aramama Listesi." | Open Subtitles | "لا تتصل بالقائمة" |
| Beni rahatsız etme artık, arayıp, sorayım deme... | Open Subtitles | لا تزعجني مرة أخرى لا تتصل بي ولا تكتب لي |
| Bilgilendirildin ve uyarıldın. Bizimle temas kurma. | Open Subtitles | لقد تمّ إعلامك وتحذيرك لا تتصل بنا |
| Gitmeye hazır olana kadar iletişime geçme ve telefonu kullanmaktan da kaçın. | Open Subtitles | لا تتصل بي مرة أخرى حتي تكون مستعداً وتجنب استخدام الهاتف |
| Louis'i arasana, o sana her şeyi açıklar. | Open Subtitles | لماذا لا تتصل بلويس وهو سيوضّح كلّ شيء لك |
| Hayır. Bu sefer eski karım olarak aramıyor. Yayıncım olarak arıyor. | Open Subtitles | كلاّ، هذه المرّة لا تتصل بصفتها زوجتي السابقة، بل بصفتها الناشرة. |