"لا تختفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yok olmaz
        
    • saklanma
        
    • gitme sakın
        
    • Ortadan kaybolma
        
    • öylece kaybolmazlar
        
    • yok olmazlar
        
    • öylece kaybolmaz
        
    • çevirip gidemezsin
        
    • öylece ortadan kaybolmaz
        
    Tüm bu duygular, kendinden şüphe etme, hatta kendine zarar verme, oyunumuzda tamamen yok olmaz. TED كل تلك المشاعر، سواء كانت انعدام الثقة بالنفس، أو حتى تدمير الذات، لا تختفي تمامًا في لُعبتنا.
    - Benim söylediğim, kodamanlardan biri müdahale etmediği sürece, tutuklanma dosyası yok olmaz. Open Subtitles -ما قلته هو أن اوامر الاعتقال تلك لا تختفي دون تدخلٍ من شخصٍ ذا شأن
    O kum torbasının ardına saklanma. Open Subtitles لا تختفي وراء تلك البثرة الكبيرة
    Beni bırakıp gitme sakın. Open Subtitles انتظري ، لا تختفي عني
    Bir daha sakın böyle Ortadan kaybolma. Sakın yabancılarla konuşma. Open Subtitles لا تختفي بهذا الشكل أبداً و لا تتحدثي مع الغرباء أبداً
    Böyle şeyler iz bırakmadan öylece kaybolmazlar. Open Subtitles فمثلُ هذه الأمور لا تختفي دون أن تتركَ أثراً
    Ama bütün nötron yıldızları böyle sessizce yok olmazlar. TED ولكن لا تختفي كل النجوم النيوترونية بهدوء.
    Aile bir anda ortadan öylece kaybolmaz. Open Subtitles العائلة لا تختفي فقط بدونالكثيرمن الرسائل.
    Bana sırt çevirip gidemezsin, James. Open Subtitles لا تختفي عنّي يا (جيمس)
    İnsanlar öylece ortadan kaybolmaz. 30 AĞUSTOS 2011 JIM'İN DOĞUM GÜNÜ - Çok mu Asyalı geldi? Open Subtitles الناس لا تختفي تماما. آسيا جدا؟
    İnsanlar o kadar çabuk yok olmaz, Nightingale. Open Subtitles " الناس لا تختفي في الدخان يا " نيتينغيل
    Bu hisler öylece yok olmaz. Open Subtitles المشاعر لا تختفي هكذا.
    Çocuklar öylece yok olmaz. Open Subtitles الأطفال لا تختفي تماما.
    Reklamların arkasına saklanma. Open Subtitles لا تختفي خلف إلان تجاري.
    Rozetinin ardına saklanma. Open Subtitles لا تختفي وراء الشارة.
    saklanma evlât. Open Subtitles لا تختفي ايها الولد الصغير
    Beni bırakıp gitme sakın. Open Subtitles لا تختفي عن ناظري
    Ortadan kaybolma. Dans etmek istiyorum. Open Subtitles لا تختفي ، أريد أن أرقص
    Tanrı aşkına. Böyle Ortadan kaybolma. Open Subtitles حباً لله لا تختفي هكذا
    Kasetlerimden biri kaybolmuş. Kasetler öylece kaybolmazlar. Open Subtitles لقد اختفى شريطي، والشرائط لا تختفي من تلقاء نفسها.
    İnsanlar yeryüzünden öylece kaybolmazlar. Open Subtitles الناس لا تختفي من على وجه الأرض.
    Zırhlı araçlar öyle bir anda yok olmazlar. Open Subtitles سيارات الدفع الرُباعي المُدرعة لا تختفي فجأة
    Ordu ödülü adaylıkları, öylece kaybolmaz. Open Subtitles خطابات الجوائز العسكرية لا تختفي من تلقاء نفسها
    İnsanlar öylece ortadan kaybolmaz. Open Subtitles الناس لا تختفي هكذا فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more