| Özür dileme. Geri döneceğime inanmıyormuş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا تعتذر ، لقد جعلتي أشعر إنك لا تعتقد أنني سأعود |
| Hayır-hayır-hayır. Hayır dinle. Benden Özür dileme. | Open Subtitles | لا، لا، لا إسمع لا تعتذر لي، إعتذر إليهم |
| Özür dileme. Hayatımı bu elbiseleri giyerek kazanıyorum. | Open Subtitles | لا تعتذر ،انا ارتدى الملابس من اجل المعيشة |
| Özür dileme. Yaşamımı sürdürebilmek için giyiniyorum. | Open Subtitles | لا تعتذر ،أنا أرتدى الملابس من أجل المعيشة |
| Üzülme. En iyi arkadaşının kudurduğunu düşündün. | Open Subtitles | لا تعتذر,كنت تعتقد ان افل اصحابك اصبح مسعورا |
| Hayır, hayır, benim için Özür dileme. Ortaya söylüyorum işte. | Open Subtitles | لا، لا تعتذر نيابة عنّي إنّما أطرح الفكرة فحسب |
| - Özür dileme. Herkes bunu düşünüyor ama söylemiyor. | Open Subtitles | ، لا تعتذر ، الجميع سيعتقد ذلك . لا أحد يقولها |
| İnsanların etik ve ahlaki değerlere sahip olduğunu düşündüğün için Özür dileme. | Open Subtitles | لا تعتذر لإيمانك ان الناس لديهم اخلاق وقيم |
| Böyle bir yarışı kaybettiğin için benden Özür dileme. Kimseden Özür dileme. | Open Subtitles | لا تعتذر لي على خسارة سباق كهذا لا تعتذر لأي أحد على خسارة سباق كهذا |
| - Özür dilerim, dostum. - Bu çocuktan Özür dileme. | Open Subtitles | أنا آسف يا صديقي - لا تعتذر لهذا الرجل - |
| Asla ama asla Özür dileme madem burayı başımıza yıktın, biz de it gibi çalışıp baştan yaparız şimdi masana otur da biraz para kazan, anladın mı? | Open Subtitles | لا تعتذر , أبداً أبداً إن أحرقت المنزل للرماد تجلس لتبني منزل آخر |
| İnsanların etik ve ahlaki değerlere sahip olduğunu düşündüğün için Özür dileme. | Open Subtitles | لا تعتذر لإيمانك ان الناس لديهم اخلاق وقيم |
| İhtiyar, "Asla Özür dileme, bu bir zayıflık belirtisidir!" der. | Open Subtitles | الرجل العجوز يقول " لا تعتذر ابدآ " انها علامه ضعف |
| Özür dileme. | Open Subtitles | لا تعتذر وإلا جعلتني اقلق عليك |
| Özür dileme, buraya gel, hayatım. | Open Subtitles | حسنا ، لا تعتذر ، تعال هنا ، يا حبيبي. |
| O yüzden Özür dileme. Ona bağırılması gerekiyor. | Open Subtitles | لذا لا تعتذر إليه عليك أن تصرخ عليه |
| Fikirlerin için Özür dileme, evlat. | Open Subtitles | لا تعتذر أبدا على رأيك الخاص يا بني. |
| Benden Özür dileme, nefesini boşa harcama. | Open Subtitles | لا تعتذر لي , وفر هذا لمن يحتاجونه |
| Hayır. Üzülme. | Open Subtitles | لا تعتذر ، فقط لا تعتذر. |
| Üzgün olma, dakik ol. | Open Subtitles | لا تعتذر ، فلتأتي في الوقت المحدد |
| Ve bazı arkadaşlar bu yolda incilebilir, çok emin bir şekilde, yaptığınız için özür dileyin ama kim olduğunuz için asla özür dilemeyin. | TED | يمكن أن يتأذى البعض على مدى الطريق، لذلك، اعتذر عن أفعالك، ولكن لا تعتذر مطلقًا عن حقيقتك. |