| - Oyuncaklarla oynama, evlat. - Benim adım evlat değil. - Dexter, kes şunu. | Open Subtitles | ـ لا تلعب بهذه الأشياء يا صغيرى ـ أنا لست ضغيرك |
| Bizimle oyun oynama. Fransa tarafından isteniyorsun. | Open Subtitles | لا تلعب ألعاباً معي أنت مطلوبٌ في فرنسا. |
| Yani demek istediğim hiçbir oyunu üç defa oynama. | Open Subtitles | أقصد لا تلعب نفس اللعبة ثلاثة مرات متتالية |
| - Oyunu onun gibi oynamıyorsun. - Oynamaya çalışıyordum. Patakladı beni. | Open Subtitles | أنت لا تلعب لعبته حاولت أن ألعبها ، ولكنه هزمني |
| Sana kaç defa böyle şeylerle oynamamanı söylemeliyim? | Open Subtitles | كم مرّة يجب أن أخبرك أن لا تلعب بمثل هذه الأشياء؟ |
| Merdivenlerde oynamak yok. Bir gün düşecekler. | Open Subtitles | لا تلعب معهم تلك اللعبة على السلالم سيقعون يومـًا ما |
| Benimle oyun oynama. Her an onunla olmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لا تلعب معي يا سيد كليمنس انت تقضى كل ثانية ممكنة معها |
| Tahtayla oynama, adamla oyna. | Open Subtitles | انت لا تلعب مع لوح الشطرنج انت تلعب دائما مع المنافس |
| Çocukla şakalaşma. - Onunla oynama. Onunla konuşma. | Open Subtitles | لذا، لا تضحك مع الطفل، لا تلعب معه، لا تتحدث اليه |
| Bana oyun oynama. | Open Subtitles | لا تلعب معى ابدا مثل عازفى الناى. موافق؟ |
| Tamam, Goldmember. Gülen çocuğu oynama! | Open Subtitles | حسنا يا العضو الذهبي لا تلعب دور الولد الضاحك |
| Böyle basit şeylerle oynama ve ait olduğun yere geri dön! | Open Subtitles | لا تلعب بهذه الاشياء الحقيرة وتعود وقت ما تشاء |
| Bana kurbanı oynama. En başından beri bunun ne olduğunu çok iyi biliyordun. | Open Subtitles | اسمع، لا تلعب دور الضحيّة، عرفتَ ما هذا منذ البداية |
| Neden büromda oynamıyorsun. Birine dava filan aç. | Open Subtitles | لماذا لا تلعب فى مكتبى, سو شخص ما لديهم لكل شئ |
| Oyuncaklarını bulamadım, bu yüzden neden sadece şu saç kurutma makinesi ve çıngırakla oynamıyorsun? | Open Subtitles | لم أتمكن من إيجاد ألعابك لماذا لا تلعب بمجفف الشعر والخشاخيش هذه؟ |
| Pek poker oynamıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تلعب لعبة البوكر كثيرا , أليس كذلك؟ |
| Sana küçükken ateşle oynamamanı öğretmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت تعليمك أن لا تلعب بالنار عندما كنت صغيرا. |
| Ödevler bitmeden oyun oynamak yok, söz mü? | Open Subtitles | لا تلعب ألعاب الفيديو حتى تنجز فروضك المنزل، أتعدني؟ |
| Evliliğin kutsallığının, asil koruyucusu ayakları yapma bana, babacık. | Open Subtitles | لا تلعب معى دور المدافع النبيل عن قدسية الزواج |
| Size kaç defa karanlık olunca ormanda oynamayın dedim? | Open Subtitles | كم مرة علي ان أخبرك أن لا تلعب في الغابة بعد الظلام؟ |
| Bayram çiçeği etrafında dans etme, evlat. | Open Subtitles | لا تلعب بالنار يا فتى |
| İyi oynamıyorsan, neden kazanmalısın ki? | Open Subtitles | لكن إذا كنت لا تلعب بشكل جيّد، لماذا يجب عليَك الفوز بالمُباراة؟ |
| Onunla konuşamıyorum. Tenis oynamıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث معها كما أنها لا تلعب التنس |
| Bu oyunu ya onun tarzıyla oynarsın ya da hiç oynamazsın. | Open Subtitles | يجب ان تلعب معه بطريقته, او لا تلعب معه اطلاقا |