| Kafeteryada çenesinde sakal olmayan son kişi olmak istemezsin. | Open Subtitles | أنا أُنمّي سكسوكة هذا جيّد، لا تُريد ان تُصبح آخر شخص في المقهى بدون ذقن |
| Şüpheli görünmek istemezsin değil mi? | Open Subtitles | أنتَ لا تُريد أن تبدو مشبوهاً أليس كذلك؟ |
| Çünkü benim için bir anlamı var, oyuncu. Bak bu işe girmek istemediğini biliyorum, Nick. | Open Subtitles | لأنني لديَّ الموارد المالية الكافية انظر، أنا أعي لماذا لا تُريد تناوله |
| - Lemon'a düğün davetiyelerini söyleyeceğim ve sen dansa gitmek istemediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أخبرها أنك لا تُريد الذهاب إلى الحفل الراقص |
| Biraz daha istemediğine emin misin? | Open Subtitles | أنتَ مُتأكد من أنك لا تُريد البعض آيضاً؟ |
| İzin ver tahmin edeyim. Sen bu geleneği devam ettirmek istemiyorsun? | Open Subtitles | دعني أخمّن، أنتَ لا تُريد بأن تُكمل على هذا التّقليد صحيح؟ |
| Sonunun onunki gibi olmasını istemiyorsan ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | إن كنت لا تُريد أن يحدُث لك مثل ما حدث لها. فقط تفعل ما نُريدهُ. |
| Gelip bize katılmak istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | إسمع، أأنت واثق بأنك لا تُريد الإنضمام معنا؟ |
| Beni kötü görmek istemezsin, tamam mı? | Open Subtitles | أنتَ لا تُريد أن تراني و أنا سيء، اتفقنا؟ |
| Benimle koku kıyaslamak istemezsin adamım. | Open Subtitles | يا صا، أنتَ بالفعل لا تُريد أن نبدأ في مقارنة الروائح النتنة. |
| Yani, tabağını ağzına kadar doldurmadan ...oturmak istemezsin, bilirsin... | Open Subtitles | تعرف، لا تُريد أن تجلس حتى يتراكـم الطعـام على طبقك إلى أعلى مستوى مُمكن |
| Bildiğim tek şey beni tekrar görmek istemediğini söylemiştin ve görünüyor ki nihayet mutlu olabileceğim birini bulduğumda hepiniz bir anda beliriverdiniz. | Open Subtitles | ما أعرفه هو انك اخبرتني انك لا تُريد رؤيتي مُجدداً والآن تأتي هنا في هذا اليوم تحديداً |
| Burada olmak istemediğini açık bir şekilde söylemişti. | Open Subtitles | لقد أوضحت تماماً أنّها لا تُريد أن تكون هنا. |
| Sordum ama konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | سألت، لكنّها قالت أنّها لا تُريد التحدّث حول ذلك. |
| Birini aramak istemediğine emin misin? Ailen falan? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لا تُريد الإتصال بشخصٍ ما؟ |
| İçecek ya da atıştıracak bir şey istemediğine emin misin? | Open Subtitles | أأنت مُتأكّد أنّك لا تُريد مشروب أو وجبة خفيفة؟ |
| O hoşuna gidiyor, bana uzlaşma öneriyorsun çünkü onu incitmek istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت معجب بها ، و تعرض عليَّ تسوية لأنك لا تُريد أن تجرح مشاعرها |
| Madem adil oynamak istemiyorsun ben de öyle yaparım. | Open Subtitles | أنت لا تُريد اللّعِب بِنزاهة لِذا، أنا لن ألعب بِنزاهة |
| Pekâlâ, geri dönmek istemiyorsan, benim yolumda kuralları çiğneme. | Open Subtitles | حسنا إن كنت لا تُريد العودة لناديك ما توجب عليك كَسر القوانين علي طريقيّ. |
| Önce bir şeyler içmek istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنّك لا تُريد أن تحتسي شيئاً ما أولاً ؟ |
| Ama üçüncü en iyi, ki onu da satmak istemiyorsunuz... | Open Subtitles | وكذلك الثالث الذي يليهم لا تُريد بيعه أيضاً، |