| Hiç şüphe yok ki onlar da akıllara ziyan ve olasılıksız olacaklar. Ama onlar ne bizim geçmişimiz ne de bizim dünyamız değiller. | TED | لا شك في أن هذه العوالم مدهشة وغير واردة وبشكل مثير للدهشة، ولكنها لن تكون عالمنا ولن تحتوي على تاريخنا. |
| Tsarnaev suçlu, buna hiç şüphe yok. | TED | الآن، إنّ سارنييف مُدان، لا شك في ذلك أبداً. |
| Kolejdeyken de güzel bir kızdın. Hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لقد كنت أجمل فتاة في الجامعة , لا شك في ذلك |
| Daha önce hiç yaşamadığı duygularla dolup taştığına hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لا شك في أنها تشعر بأنها مطغية بمشاعر لم تشعر بها من قبل قط |
| Şüphesiz ki, şirketin sağlam davası var. | Open Subtitles | الشركة لديها قضية قوية ، لا شك في ذلك الأمر |
| Çünkü şüphen olmasın Louis, sen bir katilsin! -Bu ne? -Bir tabut. | Open Subtitles | انت قاتل لا شك في هذا لويس ما هذا ؟ |
| Ticaret Loncası savaşa hazırlanıyor. Buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | إن النقابات التجارية تستعد للحرب لا شك في ذلك |
| Buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لقد و قعنا في العديد من المشاكل لا شك في ذلك |
| Gerçekten bilmiyorum, ama aşırı derecede önemli birşey olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | أنا لا أعلم تماماً , لكنه على مايبدو بأنه شيء مهم جداً , لا شك في هذا |
| Hiç şüphe yok efendim. Virüsü kapmış. Enfeksiyonlu. | Open Subtitles | لا شك في ذلك يا سيدي، إنها مصابة بالفايروس. |
| Erkeklerin gözlerini kandırmak için bir tanrıçanın güçlerine sahip olmasaydın... senden çığlık atarak kaçacaklarına hiç şüphe yok. | Open Subtitles | اذا كنت لا تملك صلاحيات آلاهة لخداع عيون الرجال لا شك في انها تريد ان تهرب من من يصرخ |
| Bu şempanzelerle olan ilintimiz konusunda hiç bir şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك في أن هناك قرابة وثيقة بيننا وبين هذه الشمبانزيات. أجسامنا شبيهة، |
| Bak, bu bir kazanç buna hiç şüphe yok, ama bilmiyorum. | Open Subtitles | إسمه , هذه ورقة رابحة لا شك في هذا لكن لا أعلم |
| Vazgeçilemez haklarını koruyarak ülkesinde biraz umudu olan insanların zararının karşılandığına şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك في مجموعة من الناس الذين لديهم القليل من الايمان في البلاد التي تحمي الحقوق الوطنية الثابتة. |
| Taksici de onu tanıyordu, o olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | تعرف عليها سائق الأجرة أيضًا لا شك في أنها هي |
| Karım güç kaynağıdır, buna şüphe yok, ...ama artık o evli, ...ve eğer bu şehirde sana zarar verecek birisi varsa, ...o da saygıdeğer Pernell kahrolası Harris. | Open Subtitles | زوجتي من عائله عريقه وقويه لا شك في ذلك ولكنها تزوجت لترتقي اذا وجد من يستطيع اذيتك في هذه المدينه 643 00: |
| Harika bir iş çıkartmışsın, buna hiç şüphe yok fakat eski bireysel çalışmanda, yardım merkezinde daha çok etkileşimde bulunuyordun. | Open Subtitles | هذه كلها أمور رائعة لا شك في هذا ولكن دراستك المستقلة السابقة في مركز الرعاية |
| # Gerçeği öğrenmenin en iyi yolu bu. # # Bundan hiç şüphem yok. # | Open Subtitles | يستحسن أن نعرف الحقيقة لا شك في هذا |
| Evet, bundan hiç şüphem yok. | Open Subtitles | أجل لا شك في ذلك |
| hiç şüphem yok. İmzala şurayı. | Open Subtitles | لا شك في ذلك, وقع هنا |
| Şüphesiz ki, pek çok konuda başarısızlığa uğradınız. | Open Subtitles | ،لقد فشلتَ ، لا شك في عدة أشياء |
| şüphen olmasın, kondomları da getiririm. | Open Subtitles | لا شك في هذا, سأحضر الأوقية لقد فهمت |