| Belediye Başkanının söyleyeceği Hiçbir şey bundan daha önemli olamaz. | Open Subtitles | لا شيئ رئيس البلديه يستطيع قوله أن يكون بأي أهميه |
| Bu kasabada şu tezgahın ardından kulak misafiri olmadığım Hiçbir şey gerçekleşmez. | Open Subtitles | لا شيئ يمكن ان يحدث فى هذه البلده دون ان اسمع عنه |
| - Kazaydı. Kendiliğinden oldu. - Hiçbir şey kendiliğinden olmaz. | Open Subtitles | لقد حادثاً , لقد حدث بالمصادفة لا شيئ يحدث بالمصادفة |
| Sadece para. Ne köşelerle, ne bölgelerle Hiç bir şeyle uğraşmayacağız. | Open Subtitles | لاشي ماعدا النقود ، لا زوايا ولامناطق نفوذ ، لا شيئ |
| Artık yapabileceğin bir şey yok. Biri görmeden gidelim hemen buradan. | Open Subtitles | لا شيئ يمكنك عمله يجب أن نذهب قبل أن يراكِ أحد |
| Dışarısı tamamen egzoz dumanı kaplı, Hiçbir şey nefes alamaz. | Open Subtitles | كله دخان سيارات بالخارج لا شيئ يمكنه التنفس في ذلك |
| Bu dünya üzerindeki Hiçbir şey gelecekte olabileceklerin hepsini bilemez. | Open Subtitles | لا شيئ على هذه الأرض بإمكانه معرفة كل الأشياء المستقبلية |
| Ne yapmam gerektiğini hatırlayacağım ve Hiçbir şey bana engel olamayacak. | Open Subtitles | سأتدكر ما يتوجب علي فعله و لا شيئ سيوقفني من فعله |
| Çoğu insanın imkânsız olduğunu söylediği bir sorunu ele alıp onu mümkün kıldık ve yaptığımız Hiçbir şey işe yaramamış gibi gözüktüğünde direndik. | TED | لقد واجهنا مشكلة قال كثير من الناس إنها مستحيلة، وجعلناها ممكنة، وناضلنا عندما بدا وكأن لا شيئ مما فعلناه سيعمل. |
| Aslında Hiçbir şey. Eski okul kitapları, ve üzeri örtülmüş bir portre. | Open Subtitles | لا شيئ ، حقاً ، لقد كانت حجرة دراسة قديمة بها كتب و صورة مغطاة |
| Utanılacak Hiçbir şey yok. Bu kapakların altında hepimiz vahşiyiz. | Open Subtitles | لا شيئ نخجل منه خلف هذا القناع من التحضر ، جميعنا متوحشون |
| Hiçbir şey. Palancio tertemizdi. | Open Subtitles | لا شيئ, بلانسيو كان نظيفاً كما كان يجدر به أن يكون |
| Hiçbir şey seni heyecanlandırıp tatmin edemeyecek | Open Subtitles | لا شيئ يمكنه إثارتك لا أحد يمكنه تلبية رغباتك |
| Hiçbir şey bir ilişkiyi evlilik gibi zedeleyemez. | Open Subtitles | لا شيئ يمكن أن يخرب ،و بكل تأكيد، علاقةً جميلة كالزواج |
| Pekâlâ, üzgünüm efendim fakat bu cevaplardan Hiç biri doğru değil. | Open Subtitles | حسناً، أَنا آسف، سيدتى، ولكن لا شيئ من هذه الأجوبة صحيح |
| Ben de doğru olanı yapmaya çalışıyorum ama artık Hiç biri doğru gelmiyor. | Open Subtitles | وأنا أحاول أن أقوم بالشيئ الصحيح لكن لا شيئ من هذا مناسب لي |
| Bu cupcakeleri metroyla buraya bir Hiç için mi getirdim? | Open Subtitles | حاملتا اكواب الكعك في مترو النفاق من اجل لا شيئ |
| Endişe edilecek bir şey yok, sadece partiniz için odayı temizliyoruz. | Open Subtitles | لا شيئ لتقلقي حياله، نحن نخلي الغرفة وحسب من أجل حفلتكِ |
| Şu an bunun üzerinde durmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيئ يمكننا ان نفعله سوى أن نراقب الأمر الى الآن |
| Öngörülebilecek bir şey değil ama öyle bir kötülük ki kişinin kalbine-- | Open Subtitles | لا شيئ يمكن أن تتوقعه لكنه شر سيمزق قلبه |
| Yok bir şey. Bir şey yok. Merak etme. | Open Subtitles | لاشيئ، يا رجل, لا شيئ، لا شيئ لا تقلق منه |
| Sonrasında anladım ki; tüm yapılanların Hiçbiri benim için değilmiş. | Open Subtitles | عندئذٍ عرفت أن لا شيئ من ذلك كان من أجلى |
| Parti'nin söylediği Hiçbirşey doğru değil. | Open Subtitles | لا شيئ مما يقوم به الحزب جيد حتى الحرب نفسها وهم |