| Yani, yüzlerce insanı öldürmeye çalışması senin için sorun değil. Öyle mi? | Open Subtitles | إذاً لا مانع لديك بانه كان سيترك المِئات من الناس لِيموتوا ؟ |
| sorun değil, ama seni uyarıyorum... bu hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | لا مانع لدي ولكنني أحذرك فقط سيضايقك ذلك |
| Benim aklıma girerken sorun yok ama benim seninkini okumama gelince hayatta olmaz. | Open Subtitles | إذن فالدخول إلى ذهني لا مانع منه، ولكن لتدعني أدخل ذهنك، إنسى ذلك. |
| Önemli değil. - Belki ben de yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لا مانع لديّ ربما يمكنني المساعدة |
| Kahvemi bitirene kadar kalmam Sorun olmaz umarım. | Open Subtitles | أنا أرجو أن لا مانع إذا بقيت فترة طويلة بما فيه الكفاية لإنهاء قهوتي. |
| Bakın, buraya laf etmeniz umurumda değil ama garsona daha kibar davranabilirsiniz. | Open Subtitles | قد لا مانع استيائكم من المكان ولكن عليك ان تكون الطف مع النادلة |
| Ben, orada oldu havlu biri kullanılır sakıncası yoktur umarım. | Open Subtitles | كنت واحدة من المناشف التي تم في هناك، ونأمل أن لا مانع. |
| Eski sevgiliyle takılmakta bir sakınca görmüyorum. Hatta iki tanesiyle takılmak bile uyar benim için. | Open Subtitles | لا ، لا بأس بالخروج مع حبيب سابق ، وحتى اثنان لا مانع لديّ |
| Benim için bir sakıncası yok. Eski işlerimle uğraşıyorum zaten. | Open Subtitles | لا مانع لدي فاليوم أعمل في شؤوني على أية حال |
| Ama sorun değil, çünkü senden iyilik istemiyorum. | Open Subtitles | لا مانع عندي،لانه انا لن أطلب منك اي خدمة |
| Giysiler için falan da. Hoşuna gitmiş epey. Bunlar sorun değil benim için. | Open Subtitles | والملابس وغيرها اعتقد انه يحبها وانا لا مانع لدي |
| Anlaşılan, çağrılarınıza aldırmamak onlar için sorun değil. | Open Subtitles | , حسناً , من الواضح أنهم يظنون أنه لا مانع من تجاهل استدعائكِ |
| Yıkanmış bir kaseye dondurma koymak benim için hiç sorun değil. | Open Subtitles | لا مانع لدي يجري في الجليد غسل الحاويات الصناعة. |
| Küçük çocuklari öldürürken sorun yok ama hirsizlik mi seni asagiliyor? | Open Subtitles | لا مانع لديك بقتل الفتية الصغار، ولكن السرقة أدنى من مستواك؟ |
| Küçük çocukları öldürürken sorun yok ama hırsızlık mı seni aşağılıyor? | Open Subtitles | لا مانع لديك بقتل الفتية الصغار، ولكن السرقة أدنى من مستواك؟ |
| Önemli değil. Yıldızları görmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | كلا، لا مانع لديَّ أود فقط... |
| - Hiç Önemli değil. | Open Subtitles | من أنا؟ ر-I لا مانع. |
| Baba, eğer bir daha biriyle çıkmak istersen, bu benim için Sorun olmaz. | Open Subtitles | ولكن, أبي إذا أردت مواعدة شخصٍ آخر لا مانع لدي |
| Hanginizin babam olduğunu bilmiyorum ama umurumda değil. | Open Subtitles | أتعلمون، ليس لدي أدني فكرة أيكم والدي ولكن لا مانع لدي |
| Umarım telefonuna mesaj bırakmamın sakıncası yoktur ama biraz sersemledim. | Open Subtitles | أرجو أن لا مانع لي ترك رسالة على الخليوي الخاص بك، ولكن، أيضا، كنت قليلا من مخدر، |
| Altyazı geçmediği sürece uyar. | Open Subtitles | لا مانع لديّ طالما أنه لا يحتوي على ترجمة أسفل الشاشة |
| Artık beni sevmenin bir sakıncası yok. Patronunla barıştık. | Open Subtitles | أتعلمين، لا مانع من أن أروق لكِ الآن فقد تصالحتُ مع رئيسكِ |
| Özür dilerim, hemşire sizinle görüşmemde bir sakınca olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أنا آسفة الممرضة قالت أنه لا مانع لو أني دخلت |
| Evet, Neden olmasın. | Open Subtitles | نعم، لا مانع من ذلك. |
| Senin için de sakıncası yoksa bu şekilde kalsın istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أبقي هذا الوضع سراً، إذا كان لا مانع ليدك |