| İş bu noktaya geldiğinde onları dışarı salıvermek için elimizde yeterince bilgi yok. | Open Subtitles | الأمرُ المُهمّ هو أنّنا لا نملكُ معلوماتٍ وافية لنشعرَ بأمانٍ و نُطلقَ سراحهم. |
| Kalp kırıklığı konusunda bir seçeneğimiz yok, yalnızca önem verdiğimiz insanlar, şeyler ve projeler üzerinden kalbimizin kırılması seçeneğimiz var, bu da tek seçenek. | TED | لا نملكُ خيارًا حول تحطم القلوب، نملكُ فقط الخيار لتحطم قلوبنا من خلال الأشخاص والأشياء والمشاريع التي نهتم بها بعمق. |
| Hepsini takip edebilmek için yeteri kadar adamımız yok. | Open Subtitles | لا نملكُ ما يكفي لتعقّبِ جميع من تناولَ الجرعات |
| Haklı, fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | إنّه على حقّ. لا نملكُ متّسعاً من الوقت. |
| - Seçeneğimiz olsaydı yapmazdık ama yok. | Open Subtitles | لو كان لدينا خيار، لما فعلنا، لكن لا نملكُ خياراً. |
| Biyolojik olarak var tabii ama hiçbir kaydı yok yani başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | بالتأكيد الأب الطبيعيّ موجود. لكن لا توجد سجّلاتٌ عنه. أيّ أنّنا لا نملكُ خياراً. |
| Bu durum benim de hoşuma gitmiyor ama başka seçeneğimiz de yok. | Open Subtitles | لا يعجبني الأمر أيضاً. لكن لا نملكُ خياراً آخر. |
| Evet, yok. | Open Subtitles | لكننا لا نملكُ وقتًا للألعاب. كلا، لا نملك. |
| Ona gönderebileceğimiz bir şey yok elimizde. | Open Subtitles | لا نملكُ أيّ شيء لنرسله لها من مخزوننا هذا. |
| Cevapları almamızın başka bir yolu yok. | Open Subtitles | لا نملكُ طريقةً اخرى للحصول على الأجوبة |
| Paramız yok diye gururumuz da mı yok? | Open Subtitles | نحنُ لا نملكُ المال بلْ الخِداع. |
| Eli, işler bu noktaya geldiğinde elimizde onları ortaya çıkarmak için güvenli hissettirecek kadar bilgi yok. | Open Subtitles | (إيلاي)، الأمر المهمّ هو أنّنا لا نملكُ معلوماتٍ كافية لننشعرَ بأمان و نطلق سراحهم |
| Kimliğimiz yok. | Open Subtitles | لا نملكُ مالاً. و لا هويّات. |
| Ama kaybedecek bir dakikamız bile yok. | Open Subtitles | لكن لا نملكُ لحظةً لنضيّعها |
| Anna'yı yardım almadan durdurmamızın hiçbir şansı yok. | Open Subtitles | لا نملكُ فرصةً في ردعِ (آنا) دون مساعدة. |
| Öyle bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا نملكُ واحدًا. |
| Ama şu an başka şansımız yok. | Open Subtitles | ولكنّنا الآن لا نملكُ خيارًا. |
| Biz kadar uzun yok. | Open Subtitles | لا نملكُ ذلك القدر من الوقت |
| Davamız yok. | Open Subtitles | لا نملكُ قضية معاً |
| Ve zamanımız yok. | Open Subtitles | كلّا، لا نملكُ وقتًا |