"لا يتكلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmuyor
        
    • konuşmaz
        
    • konuşamıyor
        
    • bilmiyor
        
    • konuşmayan
        
    • konuşmadığı
        
    • söz etmediğine
        
    • konuşmadığını
        
    En yakın arkadaşı onunla konuşmuyor, çünkü o da bu çocuktan hoşlanıyor. Open Subtitles وصديقها لا يتكلم معها لأنها من المحتمل أنها تَحْبُّ هذا الرجلِ أيضاً
    Yara onu dilsiz yapmamış. Ama konuşmuyor. Open Subtitles لكن الجرح لم يجعله أخرس، ومع ذلك فهو لا يتكلم
    İngilizce hiç konuşamıyor ayrıca japonca'yı da fazla konuşmuyor. Open Subtitles هو مترجمي في هذا الاستجواب. لدينا فتى لا يتكلم أي الانجليزية. فهو لا يتحدث كثيرا اليابانية ايضآ.
    Kutsal olmayan sen, yeni santor, onu kovmadan onun yerine geçtin. O konuşmaz, çünkü biz onun mantığını anlayamayız. Open Subtitles إنه لا يتكلم لأننا لا نستطيع أن نفهم منطقه
    Sigara içmez, sadece sağlıklı yiyecekleri yer, hatta kızlarla konuşmaz. Open Subtitles هو لا يدخن.. ويأكل فقط الطعام الصحي حتى أنه لا يتكلم مع فتيات
    Gino pek ingilizce bilmez ya da bilmiyor gibi yapar.. Open Subtitles حسنا .. جينو لا يتكلم الإنجليزية كثيرا أو على الأقل هو يدعي ذلك
    Oturduğu yerde hiç konuşmayan kadın oyuncunun yerinde mini bir daktilo var. Open Subtitles هاهي الآلة الكاتبة الصغيرة الذي يعمل عليها الممثل الذي لا يتكلم أبداً.
    Ryan benimle konuşmadığı zaman sen onun dert ortağı oluyorsun. Open Subtitles تتظاهر بالصداقة مع رايان في حين انّه لا يتكلم معّي حتّىَ تعلم , عِندما لا يعلم حتّىَ
    Benden söz etmediğine sevindim. Open Subtitles أنا سعيد أنه لا يتكلم عني
    Hayır, İngilizce konuşmuyor. Tercümana göre avukat istiyor. Open Subtitles كلا , فهو لا يتكلم الإنكليزية يقول مترجمنا إنه يريد محاميا
    Biz seyirciyken bizimle konuşmuyor ama el sallıyor. Open Subtitles و نحن في الجمهور, انه لا يتكلم معنا لكنه يلوّح.
    Neden başkan telefonda Pale ile konuşmuyor. Ya da herhangi biri bu çocuğun dışarı çıkmasını sağlamıyor ? Open Subtitles لماذا لا يتكلم الرئيس مع اى شخص ليتأكد من سلامة هذا الشاب؟
    Kendini böyle aşağıya atamazsın. O konuşmuyor. Open Subtitles إنه لا يتكلم على الإطلاق لقد أخذناه إلى الكثير من الأخصائيين
    Oda arkadaşım pek konuşmuyor. Open Subtitles رفيقي بالزنزانة لا يتكلم كثيراً ماذا عن رفيقك؟
    Birileri bir şeyler biliyor ama konuşmuyor. Open Subtitles لابد أن هناك أحد ما يعرف شيئاً ولكن لا يتكلم فحسب
    Ben büyükbabam gibi olmak istiyorum. O neredeyse hiç konuşmaz. Open Subtitles أفضل أن أكون كجدي وهو على الغالب لا يتكلم
    Deniz hıyarları konuşmaz ama fıkrada herkes konuşur. Open Subtitles عاده , لا يتكلم خيار البحر ولكن فى النكت الجميع يتكلم
    Şimdilik konuşamıyor ve insanlara karşı biraz oyuncu. Open Subtitles انه لا يتكلم بعد ، وهو قليلا فزع حول البشر
    ve ingilizce konuşamıyor fakat çevirmeninin söylediğine göre beni gerçekten istiyor. Open Subtitles وهو لا يتكلم الانجليزية لكن مترجمه يقول أنه يفهمنى تماماً.
    Koca bir göbeği var. Ayrıca İngilizce de bilmiyor. Open Subtitles هو في منتصف العمر، لديه معدة كبيرة و لا يتكلم الإنجليزية، لم قد تهتم به؟
    Terkeden bir eş ile seninle konuşmayan kızını mı kastediyorsun? Open Subtitles هل تعني، وزوجة أن ذهب وابنة كنت لا يتكلم ل؟
    Evet o ve son birkaç gündür bizle konuşmadığı ve telefonlara çıkmadığı için. Open Subtitles أجل، هذا وأنه لا يتكلم معنا ولم يرد على مكالماتنا منذ أيام
    Benden söz etmediğine sevindim. Open Subtitles أنا سعيد أنه لا يتكلم عني
    Benimle tekrar konuşmadığını varsaymak güvenli mi? Open Subtitles هل هي آمنة لنفترض كنت لا يتكلم معي مرة أخرى؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more