| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي ذلك. |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي هذا |
| Bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي هذا لوحدكِ. |
| Başka birini yollarlar. Bunu tek başına yapmamalısın. | Open Subtitles | يمكنهم أن يرسلوا شخصاً آخر لا يجب أن تفعلي هذا وحدكِ |
| Hayır. Bunu sonsuza kadar beraber olacağın biriyle tanışmadan yapmamalısın. | Open Subtitles | كلا, لا يجب أن تفعلي هذا حتّى تجدي الشخص الذي ستبقين معه للأبد |
| Bu şekilde bırakmaman gerekir. İçerde değerli şeyler var. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي ذلك، قد يتعرض المنزل للسرقة. |
| Canım, kesin emin olana dek hiçbir şey yapmamalısın. | Open Subtitles | عزيزتي، لا يجب أن تفعلي شيئاً إلى أن تكوني مُتأكدة تماماً |
| Ancak bunu bana bir daha asla yapmamalısın. | Open Subtitles | ولكن لا يجب أن تفعلي هذا بي مجدداً على الإطلاق |
| Bunu yapmamalısın. Bu kurallara aykırı. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي هذا إنه مخالف للقوانين |
| Bunu yapmamalısın. Daha tam iyileşmedin. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي هذا لست بصحةٍ كافية. |
| Bu şekilde bırakmaman gerekir. İçerde değerli şeyler var. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلي ذلك، قد يتعرض المنزل للسرقة. |