"لا يحبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sevmez
        
    • sevmediği
        
    • gitmez ki
        
    • bayılmaz ki
        
    • sevmiyor
        
    • sevmesin
        
    • ondan hoşlanmıyor
        
    • ondan hoşlanmayacağından
        
    - Hayır, büyü onu sevmez. Open Subtitles لا ، السحر لا يحبه
    Çok severim. Kim sevmez ki? Open Subtitles أنا أحبه كثيراً من لا يحبه
    Ve Sadie' nin sevmediği bir şey varsa, o da insanların bu kuralları çiğnemesidir. Open Subtitles و اذا كان هناك شيئ واحد لا يحبه سايدي ويخرقوا الناس القواعد
    Herkesin sevmediği bir şey varsa o da ispiyonculuktur. Open Subtitles إن كان هناك شيئا لا يحبه أحد00 فهو الإفشاء بالسر0
    Di mi ya? Kimin gitmez ki! Open Subtitles مَن لا يحبه!
    Yaman adam. Ama kibirli ve halkı da sevmiyor. Open Subtitles ياله من شخص شجاع جعل أهله فخورين لا يحبه الناس
    Neden sevmesin ki? Open Subtitles وما الذي لا يحبه في ذلك؟
    - Şu an ondan hoşlanmıyor, değil mi? Open Subtitles -ان أيوك لا يحبه الآن , أليس كذلك
    Ya da öbür kişinin... söylediği bir şey yüzünden... ondan hoşlanmayacağından korkarlar. Open Subtitles الشخص الآخر أو يخافان أن يقولا شيئاً ما قد يجعل الشخص الآخر لا يحبه
    Kimse sevmez, korku filmi gibi. Open Subtitles لا يحبه أحد أنه مرعب
    - Kim sevmez ki? Open Subtitles من لا يحبه ؟
    Babam sevmez. Open Subtitles أبي لا يحبه
    - Kim sevmez ki? Open Subtitles -ومن لا يحبه
    Onun sevmediği Tayland restoranından yemek bile söyledik. Open Subtitles حتى أننا طلبنا من المطعم التايلندي الذي لا يحبه.
    Değişik suçlulular var. Şehirdeki kimsenin sevmediği tuhaf gençler, ağır metal dinleyenler. Open Subtitles كان لديهم مذنب مثالي، صبي مراهق غريب الذي لا يحبه أحد في المدينة
    Kimse sevmediği biriyle evlenmemeli. Open Subtitles لا ينبغى . لأحد أن يتزوج من لا يحبه
    Hayatı darmadağın olacak, sonunda babasının öldüğünü farkedecek ve gerçekten sevmediği biriyle evlenerek yaptıgı aptallığı anlayacak, ve gidecek hiçbir yeri olmayacak İstediğin bu mu? Open Subtitles , سيكون في حالة فوضوية و في النهاية سيلاحظ ان والده متوفي و سيلاحظ مدى حماقته للتزوج , من شخص لا يحبه حقاً و لن يجد مكاناً للاقامة به أهذا ما تريدينه؟
    Belli ki Remus sevmiyor. Open Subtitles أعتقد أن "ريمس" لا يحبه.
    Orası buz gibi, Frost da ondan hoşlanmıyor. Bunu anlayabilir. Evet. Open Subtitles الجو باردٌ فوق و (فروست) لا يحبه إنه يشعر بذلك!
    Ya da öbür kişinin... söylediği bir şey yüzünden... ondan hoşlanmayacağından korkarlar. Open Subtitles الشخص الآخر أو يخافان أن يقولا شيئاً ما قد يجعل الشخص الآخر لا يحبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more