"لا يحبّون" - Translation from Arabic to Turkish

• sevmez
• sevmezler
• hoşlanmıyorlar
• hoşlanmazlar
• haz etmiyorlar

Kural olarak, casuslar polislerle uğraşmayı sevmez.
كَقاعدةٍ أساسية ، الجواسيس لا يحبّون التعامل مع الشرطة

Bak, yalnız insanlar birlikte olan insanları dinlemeyi pek sevmez, tamam mı?
اسمعي، الأشخاصُ الوحيدون لا يحبّون سماع قصص المرتبطين، مفهوم؟

Araştırıyoruz işte. Yaşlı ve zengin adamlar kirli çamaşırlarının ortaya serilmesini sevmez. Hele de hizmetçiyle olunca.
نتقصّى ذلك، فالشيوخ الأثرياء لا يحبّون نشر فضائحهم لا سيّما إن كانت خادمةً

Derneklerini bırakanları sevmezler.
انهم لا يحبّون الناس يستمتعون في ناديهم.

Ve ziyaretçilerden hoşlanmıyorlar.
وهم لا يحبّون الزّوار. اهذا أين ذهبتِ؟

parlak ışıktan ve müzikten hoşlanmazlar.
إنّهم لا يحبّون الأضواء السّاطعة أو الموسيقى.

Paradan haz etmiyorlar mı?
هم لا يحبّون الأموال؟

O heriflerin çoğu kendi annelerini de sevmez. Onlar kötü çocuklar.
معظمهم لا يحبّون أمّهاتهم، إنّهم أشرار

- Çizgiyi aştığım için özür dilerim. - Senatörler sürprizleri sevmez.
أعتذر إذا كنت تجاوزت حدودى أعضاء مجلس الشيوخ لا يحبّون المفاجئات -

- Meksikalılar soğuğu sevmez.
-أجل إنها باردة الميكسيكيون لا يحبّون الأماكن الباردة

Arthur, çoğu kişi tavşan sevmez.
(آرثر)، العديد من الناس لا يحبّون الأرنب!

Troller atları sevmez.
الأقزامُ لا يحبّون الأحصنة.

Erkekler kendilerine sahip olmaya çalışan kadınları sevmezler.
أعرف بأنّ الرجال لا يحبّون النساء اللاتي تحاول إمتلاكهم.

Ayrıca Çinliler, Siyahileri hiç sevmezler.
بالإضافة لأن، الصينيين لا يحبّون السود

Hayır, Carla, erkekler bunu sevmezler.
لا ، " كارلا " ، الرجال لا يحبّون ذلك .

Sevgili Suzy, arkadaş edinmek için gerçekten çok uğraşıyorum ama galiba insanlar benim kişiliğimden hoşlanmıyorlar.
"لكن أشعر أن الناس لا يحبّون شخصيتي.

Soktaktaki insanlar aynı zamanda kendi hak ettiklerini düşündükleri parayı başkasının alınmasından da hoşlanmazlar.
الناس بالشوارع أيضًا لا يحبّون أنّ يأخذ شخص مال يظنون أنّه لهم

- ...haz etmiyorlar.
-من الواضح أنهم لا يحبّون ..